Bir önceki gece sarhoş olup, en iyi arkadaşının karısını öptüğünü hatırlatmak için sabah güneşinden daha iyi bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء مثل أشعة الشمس في الصباح الباكر تذكرك بانك كنت سكّيرا وقبلت زوجة أعز أصدقائك |
A: sana sarlır ve en iyi arkadaşının kariyerini mahvetmen de bir sorun olmadığını söyleyebilirim | Open Subtitles | أولا : الطبطبة عليك وإخبارك أنه لا بأس بتدمير مسيرة أعز أصدقائك |
Masum olduğunu ve en iyi arkadaşının ona komplo kurduğunu iddia etmiş. | Open Subtitles | المطالبات كان الأبرياء، ومؤطرة من قبل أفضل صديق له، |
Sana, en iyi arkadaşının bugün bir çocuğu evlat edindiğini söylesem? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك أن صديقك المفضل قد تبنى طفلاً اليوم |
en iyi arkadaşının çıktığı kadınların kendisi gibi olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه يجعل أعز أصدقائه يواعد نساءاً يشبهنه تماماً. |
en iyi arkadaşının eski kocasıyla düzüşüyorsun. | Open Subtitles | انتِ تعبثين مع طليق أعز صديقاتك |
en iyi arkadaşının öldürüldüğünü daha yeni öğrendi. | Open Subtitles | لقد إكتشفت للتو أن صديقتها المفضلة قد قتلت |
en iyi arkadaşının, düğününe damsız gideceğinden şüphelenmiş. | Open Subtitles | وأصابتها الشكوك بأن أعز صديقاتها ستتخلى عنها في يوم زفافها |
Çünkü en iyi arkadaşının hayatı kaymak üzereyken senin kayıtsız kalmandan bıktım. | Open Subtitles | تمضين في حياتك بينما أعز أصدقائك .في الحضيض |
Sanırım ikinci bölüm de, yaşlı olan fazla mastürbasyondan öldükten sonra en iyi arkadaşının gizemli bir tekne turunda kayıplara karışmasıydı. | Open Subtitles | أعتقد بأن الجزء الثاني هو إختفاء أعز أصدقائك برحلة غامضة بعد أن قام صديقكم الأكبر سناً بالإستمناء حتى الموت ؟ |
Az önce en iyi arkadaşının hayatını kurtardın. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أنقذت حياة أعز أصدقائك |
en iyi arkadaşının en kötü düşmanının vücudunun içinde olması çok garip. | Open Subtitles | من الغريب جداً أن يكون أفضل صديق لك في جسد أسوأ عدو لك |
en iyi arkadaşının bir stüdyosu var. Annesiyle geçinemediği için eve de dönemez. | Open Subtitles | إن أفضل صديق له لديه استديو و هو لا يتفاهم مع أمه و لا يستطيع الذهاب إلى المنزل |
Geçtiğimiz hafta, en iyi arkadaşının sessizlik olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لي الأسبوع الماضي. أن الصمت كان أفضل صديق لك. |
Sen olsaydın en iyi arkadaşının karısını nereye götürürdün? | Open Subtitles | إلى أين يمكنك أن تأخذ زوجة صديقك المفضل ؟ |
Onlara nasıl böyle bir kaza geçirdiğini ve kazada en iyi arkadaşının öldüğünü anlatabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تروي كيف أنك أصبت في الحادث و أن صديقك المفضل توفى |
Kuralın en iyi arkadaşının kız kardeşine asılmamak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن العهد هو ألا تغازل أخت صديقك المفضل |
Birisi, asla... en iyi arkadaşının karısına aşık olmamalı. | Open Subtitles | يجب على الرجُل ألّا يقع في حب زوجة أعز أصدقائه أبداً |
Fakat onun en iyi arkadaşının kardeşi Nevada'da kürek çekerken öldü. | Open Subtitles | لكن شقيق أعز أصدقائه يواجه الموت الآن في نيفادا |
en iyi arkadaşının sevgilisiyle yattın. | Open Subtitles | ضاجعتِ حبيب أعز صديقاتك |
Onu kim kaçırdıysa onun hakkında her şeyi biliyormuş en iyi arkadaşının lakabına kadar. | Open Subtitles | ايا كان من اخذها فهو يعرف كل شىء عنها حتى اسم صديقتها المفضلة - اسمها الالكترونى - |
Balo kraliçesini beceremezsin, ta ki en iyi arkadaşının sana merdivenlerin altında otuz bir çektiğini öğrenene dek. | Open Subtitles | إلا إذا اكتشفت أن أعز صديقاتها استمنت لك تحت المدرّجات |
en iyi arkadaşının bir dahi olması ne kadar hoşuna gidiyor? | Open Subtitles | كم ستكون درجة انبهارك بأن أفضل صديقاتك عبقرية ؟ |
Albay Weaver en iyi arkadaşının oğlunu öldürmez. | Open Subtitles | العميد "ويفر" لن يقتل إبن أفضل صديقٍ له |