Boşanma işi bitene kadar görüşmemenin en iyisi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | قررت أنه من الأفضل أن لا نتقابل حتى يتم حل كل شيء، أعني الطلاق |
Buraya gelmenin en iyisi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه من الأفضل لو أحضر على أية حال |
Rudi Amca'nın başlattığına devam etmenin en iyisi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | ما بدأه عمي رودي ظننت أنه من الأفضل مواصلته |
Dünkü kavgadan sonra, eğer dikiş attırmayacaksanız hastalarımızı ayrı tutmanın ikimiz için de en iyisi olacağını düşündüm, Doktor. | Open Subtitles | بعد الشجار الذي وقع أمس اعتقدت أنّه سيكون من الأفضل إذا فصلنا مرضانا عن بعضهم البعض، |
Dünkü kavgadan sonra hastalarımızı ayrı tutmanın ikimiz için de en iyisi olacağını düşündüm, Doktor. | Open Subtitles | مرضى الدكتور فرانكلين ومرضى الدكتور بارنيلي بعد الشجار الذي وقع أمس، اعتقدت أنّه سيكون من الأفضل |
Bu yüzden kasabadan ayrılmamın en iyisi olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | اذن أظن أنه سيكون من الافضل لو غادرت المدينه |
Bu yüzden kasabadan ayrılmamın en iyisi olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | اذن أظن أنه سيكون من الافضل لو غادرت المدينه |
Uyuyakaldın, ben de ayrılmanın en iyisi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لقد غرقت في النوم لذا وجدت أنه من الأفضل أن أذهب |
Ben, eee... Zaten endişelendiğiniz çok fazla şey vardı efendim. Hazırlanmanın en iyisi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لكنت قلقاً للغاية يا سيدي، وكنت أعتقد أنه من الأفضل أن نكون مستعدين |
Vali ile birlikte rakamlardaki değişikliklerin ışığında kampanyaya yeni bir yüz katmanın en iyisi olacağını düşündük. | Open Subtitles | أنا و الحاكم شعرنا أنه بسبب التغيرات في الأرقام الحالية , أنه من الأفضل أن نضعوجهاجديداًفيالحملة.. |
Muhtemelen beni, dönüştüğüm kişiyi unutmanın senin için en iyisi olacağını düşünmüştür. | Open Subtitles | على الأرجح أنها ظنت أنه من الأفضل لكما أن تنسوني، لما أصبحتُ عليه. |
DC üstünden gitmenin en iyisi olacağını sen kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت من قلت بنفسك أنه من الأفضل المرور بواشنطن |
Arayı soğutmanın en iyisi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن نهدئ الأمر بيننا. |
Bunu ortak işyeri sorunu olarak ele almanın en iyisi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنه من الأفضل أن نتعامل مع هذه القضية على أنها مشكلة وظيفية فحسب |
Evet, aldım ve hâlâ bu ilişkiyi bitirmenin en iyisi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | نعم، سمعته ولازلت أفكر أنه من الأفضل إذا أنهينا الأمور |
Efendim? Tek saldırıda hepsini yok etmenin en iyisi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | قررت أنه من الأفضل تدميرهم جميعا بضربة واحدة |
Grup gücü Eva'ya devretmenin en iyisi olacağını düşündü. | Open Subtitles | الفكر الشركة أنه سيكون من الأفضل لتمرير عباءة على لإيفا. |