Marty, En yakın zamanda şehri terk et lütfen. | Open Subtitles | مارتي ماذا تفعل ؟ غادر هذه المدينة في أقرب وقت ممكن |
Lütfen olacaklar sekizimiz arasında sır kalsın. En yakın zamanda altınızla da buluşmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب في لقائكم يا أهل الثقة في أقرب وقت ممكن |
En yakın zamanda poliçenizi yaptırın, 50,000 Dolardan ucuza gelmeyecek. | Open Subtitles | سوف ترغب في الحصول على هذا في سياستك ليس لأقل من 50.000 دولار في أقرب وقت ممكن |
Biraz da aklı karışık olabilir. En yakın zamanda EEG çektirmeli. | Open Subtitles | ربما مرتبكة قليلا , يجب أن تحصل على رسم كهربائي للدماغ بأسرع ما يمكن |
Acil bir işim var bu yüzden En yakın zamanda beni arayın. | Open Subtitles | .. لديَّ مهمَّة مُلحَّة لذلك اتصل بي بأسرع وقت ممكن |
En yakın zamanda lütfen beni arayın. | Open Subtitles | رجاءً لا تكن متردداً بالاتصال بي في أقرب فرصة مناسبة لكم. |
En yakın zamanda onları arayacağım ama şu an hastalarla ilgilenmeliyiz. | Open Subtitles | سأتصل بهم بأقرب وقت ممكن لكن الان علينا أن نهتم بالسجناء |
En yakın zamanda bir terapistle görüşmeli. | Open Subtitles | ينبغي أن ترى أخصائي بالمعاجة في أقرب وقت ممكن. |
Yüzde yirmi üçü "Evet, En yakın zamanda" dedi. | TED | أجاب 23 في المئة ، "نعم ، في أقرب وقت ممكن". |
Düşünüyordum da, müsait olduğun En yakın zamanda detayları konuşmak için gelsen fena mı olur? | Open Subtitles | وكنت wonderin " إذا كنت قد يكون حر في أن يأتي على ومناقشته في أقرب وقت ممكن؟ |
- Hayır, makine bir hediyeydi. - Kalanını da En yakın zamanda vereceğim. | Open Subtitles | -لا, الغسّالة كانت هديّة لا, سأدفع لك الباقي في أقرب وقت ممكن |
En yakın zamanda ofise döneceğimizi hatırlatırım. | Open Subtitles | سأبلغ عنك في أقرب وقت نصل فيه للمكتب |
- Ama Londra'dayım ve sizinle En yakın zamanda görüşebilmeyi çok isterim. | Open Subtitles | ـ بالطبع ـ ولكني في "لندن" وأريد مقابلتك في أقرب وقت ممكن يناسبك |
Ben En yakın zamanda size dönüş yaparım. | Open Subtitles | وسوف أعيد الاتصال بك في أقرب وقت ممكن |
Tamam, En yakın zamanda kıyıya varalım, | Open Subtitles | حسنا لنذهب الى الشاطئ بأسرع ما يمكن |
Cicero En yakın zamanda dönmemiz ve Cumhuriyet'i kurtarmamız için yalvarıyor. | Open Subtitles | . سيسرو" يستنجد بنا للعودة بأسرع ما يمكن" . و يستجدانا لكى نحمى الجمهورية |
En yakın zamanda bebeği alman gerek. | Open Subtitles | أحتاج لإخراج هذ الطفل بأسرع ما يمكن |
Kapsamlı bir strateji raporunu En yakın zamanda masamda istiyorum. | Open Subtitles | أريد خطة شاملة للحصار على مكتبى بأسرع وقت ممكن |
Zaten üstesinden gelebileceğimizi biliyorum ama En yakın zamanda öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا متأكدة أننا سنتدبر الأمر لكنني أود أن أعرف بأسرع وقت ممكن |
Ona ithamlarınla ilgili görüşmek için seninle En yakın zamanda temasa geçmeliyim. | Open Subtitles | و أريد أن أتناقش معكِ بخصوص إتهامته لكِ في أقرب فرصة |
Gideceğiz. En yakın zamanda gideceğiz. | Open Subtitles | سوف نذهب ، سوف نذهب بأقرب وقت ممكن |
Lütfen mesajınızı bırakın. Size En yakın zamanda cevap vermeye çalışacağım. | Open Subtitles | رجاء أترك رسالتك وسأعاود الإتصال بك في أسرع وقت |
Umarım En yakın zamanda iyileşir de, yeniden ziyaretine gelebilirim. | Open Subtitles | أتمنى أن تصبح بخير وتدعنا نتزاور مجددا في القريب العاجل |