Sizi seviyoruz. Birbirimizi seviyoruz ve Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | نحن نحبّكم و نحبّ بعضنا الآخر, لا شيء يدعو للقلق. |
Dayanmazsa, güvenlik önlemi aygıt patlayacak, tüm bu dağ buhar olacak ve Endişelenecek birşey olmayacak. | Open Subtitles | و سيتبخر الجبل كاملا لا شيء يدعو للقلق |
Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | انه , انه لا شيء يدعو للقلق بشأنه |
Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | لَيْسَ لَكَ شيء لتقَلْق حوله. |
Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | لَيْسَ لَكَ شيء لتقَلْق حوله. |
Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | ليس هنالك شيء تقلقي منه |
Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | لا شيء يدعو للقلق. |
Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء يدعو للقلق |
Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | لا شيء يدعو للقلق. |
Sana Endişelenecek birşey olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | ؟ لا يوجد شيء تقلقي بشأنه |
Ama Endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | ولكن ليس لديكِ شيء تقلقي منه |