"endişelenecek bir şey" - Traduction Turc en Arabe

    • شيء يدعو للقلق
        
    • ما يدعو للقلق
        
    • شيء يستدعي القلق
        
    • شئ يدعو للقلق
        
    • شيء يدعوا للقلق
        
    • شيء لتقلقي بشأنه
        
    • شيء يثير القلق
        
    • هناك داعي للقلق
        
    • ما من داع للقلق
        
    • شيء لتقلقوا من أجله
        
    • شيء للقلق بشأنه
        
    • شيء للقلق حوله
        
    • شئ لنقلق
        
    • هناك شيء تقلق حوله
        
    • هناك شيء لتقلقي
        
    Sen bir dava üzerinde çalışırken oluşturduğun kişi. Hey. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles الشخص الذي تتحوّلين إليه عندما تعملين على قضيّة لا يوجدُ شيء يدعو للقلق
    Bunu her sene yapar. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles نعم , انه يفعل هذا كل سنة لا شيء يدعو للقلق
    Profesör'ün aile doktoru olarak Endişelenecek bir şey olmadığını söylemeliyim. Open Subtitles ...كطببيب لعائلة الاستاذ أستطيع القول أن لا شيء يدعو للقلق
    Gündüz paraşüt kullanacak olmamız dışında, Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك شىء آخر نقلق بشأنه ليس لدينا ما يدعو للقلق
    - Her şey iyi. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles الأمور على ما يرام لا يوجد شيء يستدعي القلق
    Endişelenecek bir şey yok. Ailen sadece kurbanın bir dostu. Open Subtitles لا شيء يدعو للقلق فوالديكَ مجرّد صديقين للضحية
    Tipik Donanma bürokrasisi. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles قوانين البحريّة الطبيعيّة لا شيء يدعو للقلق
    Endişelenecek bir şey yok. Sadece bir yanlış anlaşılma. Open Subtitles لا شيء يدعو للقلق بشأنه، انه سؤ فهم فحسب
    Hayır, hayır, merak etme, Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles أوه ، لا ، لا ، لا ، لا يوجد شيء يدعو للقلق
    Prosedür gereği size birkaç basit soru sormalıyım. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles دعني أسألك بعضُ الأسئلةِ البسيطة، مُجرد إجراء ، لا يوجد شيء يدعو للقلق.
    - Endişelenecek bir şey yok 637. Küçük bir türbülanstan kaçınmanızı sağlamaya bakıyorum sadece. Open Subtitles لا شيء يدعو للقلق يا 637، فقط أريدك أن تتجنب بعض الإضطرابات.
    Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles ‫يا رفاق هذه مجرد اضطرابات عادية ‫لا شيء يدعو للقلق.
    - Robin Endişelenecek bir şey olmadığından eminim... Open Subtitles لا تستطيع أن تفعل ذلك. روبن، وأنا واثق من هو شيء يدعو للقلق.
    Tsu-Tsu burada, Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles تشا تشا مادامت هنا فليس لدينا ما يدعو للقلق
    - Her şey iyi. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles الأمور على ما يرام لا يوجد شيء يستدعي القلق
    Bekle, Endişelenecek bir şey var mı? Open Subtitles يابرنس مهلا . يا مان هل من شئ يدعو للقلق ؟
    Işıklar otomatiğe bağlanmış. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles الإضاءة تحت التحكم الآلي لا شيء يدعوا للقلق
    Emin ol Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles أعدك ليس لديك أي شيء لتقلقي بشأنه
    Endişelenecek bir şey yok. Lütfen bu taraftan. Open Subtitles لا شيء يثير القلق اتبعوني، من فضلكم
    Buna hazırsın. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles أنتِ مُستعدّة ، ليس هناك داعي للقلق لقد قمتِ بالإستعداد لهذا
    Bana Endişelenecek bir şey olmadığını söyleme auran bunun tamamen zıttını söylüyor. Open Subtitles لا تخبريني أنه ما من داع للقلق. لأن عينك تخبرني العكس تمامًا.
    - Endişelenecek bir şey değil. Open Subtitles لا شيء لتقلقوا من أجله
    Endişelenecek bir şey olmadığını söylemiştim. Open Subtitles .لقد اخبرتك لايوجد شيء للقلق بشأنه
    Sahnede istekli göründükleri sürece, Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles طالما هو حار على المسرح فلا شيء للقلق حوله
    Artık iyiyim, Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles حسنا ,انا جيد الآن ,لا شئ لنقلق منه
    Endişelenecek bir şey olmadığını söylemiştim. Open Subtitles أخبرتُك ليس هناك شيء تقلق حوله.
    Endişelenecek bir şey yok, bebeğim. Open Subtitles ليس هناك شيء لتقلقي بشأنه , عزيزتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus