"endişeleniyordum" - Traduction Turc en Arabe

• قلق
• قلقاً
• قلقة
• قلقا
• قلقةً
• قلقت
• كنت خائف

Bir gün robotların beni öldürmeye çalışacağından endişeleniyordum. Sahi mi?
لطالما كنت قلق من أن الروبوتات ستحاول قتلي يوم ما

Ben sadece ikimizin flört etmesini garip bulacağını düşünürsün diye endişeleniyordum.
كنت فقد قلق لأني ظظنت أنك ستفكرين أنه من الغريب أن نخرج في موعد

Üç yıl önce merkezi olmayan bir ağ inşa etmeye başladım çünkü internetimizin geleceği için endişeleniyordum.
بدأت منذ ثلاثة أعوام، بالعمل على بناء شبكةٍ عنكبوتيةٍ قائمة على مفهوم اللامركزية ﻷنني كنت قلقاً على مستقبل الإنترنت.

Bir sonraki çocuk için aynı olmayacağımdan endişeleniyordum.
كنت قلقاً من أنني لم أكن شجاعاً كفاية من أن الأمر لن يتكرَر في المرة التالية

İyileştiğinde her gün oradaydım ve orada olmadığım her gün senin için endişeleniyordum.
عندماتخلصتمن الادمان, .كنتهناككليوم. و أنا قلقة عليك كل دقيقة أنني لم أكن هناك

Artık daha rahat uyuyacağım. İşin aslı senin için endişeleniyordum.
الحقيقة أني كنت قلقة بالفعل عليك، ولكن ليس بعد الأن

İşini çok iyi yapıyorsun ve açıkçası çok endişeleniyordum aslında.
لقد كنت تقومين بعمل رائع بكل امانة لقد كنت قلقا

- Onun hakkında endişeleniyordum. İnsanları kendinden soğutuyor.
أنا قلق بشأن هذا الرجل، قلق جداً إنه يبعد الناس، أي تحقيق؟

Yüzündeki değişimden endişeleniyordum, ama testler gösteriyor ki gayet iyi direniyor
انا قلق بخصوص التغير الذى فى وجهها لكن التحاليل تقول أنها تصمد جيدا

Başka bir kriz olursa bunu kaldıramayacağından endişeleniyordum.
إنني قلق أنّ ليس لديها الأدوات لأن تعبر محنة أخرى

Eski haline dönecek diye endişeleniyordum.
إنني قلق من أن تكون قد أصبحت كما في السابق.

Öğretmenlerinin benim kıdemli pozisyonumdan ötürü. ...ona iltimas geçmelerinden endişeleniyordum.
كنت قلقاً من إستاذه أن يكون له الفضل المستحق عليه بسبب مركزي مع الكبار

Aklım almıyor. Bu adam annemden faydalanacak diye endişeleniyordum.
هذا لا يعقل, كنت قلقاً من ان هذا الرجل يقوم بإستغلال أمي

Evet. Bende bu treni durdurmanın bir yolu olmadığı için endişeleniyordum.
كنت قلقاً أنه لا طريقة لإيقاف هذا القطار

Eski karına takılışından endişeleniyordum.
كنت قلقاً للغاية من تعلّقك الشديد بزوجتك السابقة

Ben onu hüküm edecek kadar yeterli kanıt olmadığından endişeleniyordum.
كنت قلقة أننا لا زلنا لا نملك أدلة كافية للإدانة

Henry bir tuzak kurdu diye endişeleniyordum... - ...ama bu riski almak zorundaydım.
كُنتُ قلقة من أن هنري يعُدُ فخ ، لكن كان عليّ أن أجازف.

Derek'i öldüren kişi kızı da öldürmüş olabilir diye endişeleniyordum.
كنت قلقة من أن الذي قتلها ربما قتل الفتاة أيضاً

Ondan bir bakmasını istedim çünkü senin güvenliğin için endişeleniyordum.
طلبت منه ببساطة أنْ يتحقق لأنّني كنت قلقة بشأنْ سلامتك.

Halıya baktığım zaman boyunca kusmaktan endişeleniyordum. "Yetişkinim.
وكلّ الوقت كنت أراقب سجادتي كنت قلقا من ان أتقيّأ

O orospu yüzünden çok acı çektiğin için... çok endişeleniyordum.
كنت قلقا لأنّك مررت بالجحيم بسبب زوجتك الفاسقة تلك

Tabii.Üçlü için size katılmamı isteyeceksiniz diye endişeleniyordum ben de.
إننا نتصرف كصديقات مقرّبات. رجاءً، لقد كنتُ قلقةً من أنكما ستسألانني

Buraya taşınmadan önce, seni son kez gördüğümden beri, senin için endişeleniyordum.
لقد قلقت عنك، منذ آخر مرة رأيتك، قبل نقل لكم هنا.

Bu mutluluğun bozulacağından endişeleniyordum.
كنت خائف من إفساد تلك السعاده.