Bilmemi istemişler... endişeleneceğimi sanmışlar. Ama endişelenmiyorum! | Open Subtitles | أرادوني أن أعرف وحسب ظنوا أنني قد أقلق لكنني لست قلقاً |
- Eğer hakkında endişelendiğin buysa. - Yarınla ilgili endişelenmiyorum. | Open Subtitles | لن يؤثر شيئاً على حدث الغد إن كان هذا ما يقلقك لست قلقة بشأن الغد |
Ben kendim için endişelenmiyorum, yıldırımları olan benim, hatırladın mı? | Open Subtitles | لن أقلق حيال نفسي, مدير. أنا من يملك الصواعق, تذكر؟ |
Sorun annesi. Onun onayını almalıyız. Sigara içmediğim için endişelenmiyorum. | Open Subtitles | أمّه، تلزمنا موافقتها لكني لست قلق بشأن ذلك، لأني لا أدخن |
Yani Einstein'ın gelip de bir serbest fon başlatmasından endişelenmiyorum. | TED | لست قلقا بشأن عودة أينشتاين للحياة والبدء بالعمل بصناديق التحوط. |
Yangın konusunda endişelenmiyorum, General. Yağmur, bunun icabına bakar. | Open Subtitles | ما كنت لأقلق بشأن الحرائق سيتكلف المطر بذلك الآن |
Senin için endişelenmiyorum, özellikle daha yakına gelemeyeceğini görünce. | Open Subtitles | أنا لست قلقاً منك الآن وأنا أراك لا تستطيع الإقتراب |
endişelenmiyorum, çünkü zaten hiçbir şey için beni dava etmeyeceğinize razı oldunuz. | Open Subtitles | لست قلقاً فقد وافقتم مسبقاً على عدم مقاضاتي بسبب أي شيء |
Ben kendim için de... senin için de endişelenmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنني لست قلقاً حيالي أو عليك أنا قلق على جيمي |
Hayır, endişelenmiyorum. endişelenmiyorum çünkü ameliyat olmayacağım. | Open Subtitles | أنني لست قلقة، لست قلقة حيالها لأنني لن أقوم بها |
Yani endişelenmiyorum, çünkü iletişim kurduğumuz sürece bu iletişimsizlik yoluyla da olsa buna saygı duyarım. | Open Subtitles | لذلك لست قلقة لأنه طالما أننا نتواصل,حتى ولو عن طريق عدم التواصل |
Tam olarak o şekilde endişelenmiyorum ama bu William. | Open Subtitles | أنا لست قلقة عليه مثل ماتظنين بالضبط ولكنه ويليام .. |
Ve bilirsin, gerçekten, ben... evdeki şeyler için endişelenmiyorum. | Open Subtitles | و تعرف، بأمانة لم أقلق بشأن الأمور في البيت ولو مرة |
O kadar endişelenmiyorum nasılsa hayatım hiç değerli olmadı. | Open Subtitles | لست قلق مطلقا منذ ان كانت حياتي لا تسوى شيء |
Sen ve diğer adamlar için... endişelenmiyorum. | Open Subtitles | بالله عليك كيتي ، لست قلقا عليك والرجال الآخرين |
Bunun için endişelenmiyorum. | Open Subtitles | هل تظن انهم غاضبون مني لم اكن لأقلق عليهم |
endişelenmiyorum. Daha çok gitmediği için. Biliyorsun, artık doktoru benim. | Open Subtitles | لن اقلق بهذا الشأن لإنه لن يذهب أنا طبيبه الآن |
endişelenmiyorum. Kaybettiğimden çok savaş kazandım. | Open Subtitles | .أنا لستُ قلق كثيراً فزتُ بمعارك أكثر من التي خسرتها |
Yönetim kurulu onaylarsa olacak Bailey. Yine de ben endişelenmiyorum. | Open Subtitles | وسيبقى الأمرُ وقفاً على موافقةِ الهيئة، رغم ّأنّني لستُ قلقاً |
Ben endişelenmiyorum. Sesinden iyi görünümlü biri olduğu anlaşılıyor. | Open Subtitles | لستُ قلقة, صوته يوحي بأنه حسن المظهر |
Saçmalık. Onun hakkında endişelenmiyorum. | Open Subtitles | هذا هراء أنا لستُ قلقًا على ذلك |
endişelenmiyorum Bayan Pilbow. | Open Subtitles | انا لست منزعج,انسة/بيلبو |
Dürüst olmak gerekirse, Jay, ben senin için endişelenmiyorum. | Open Subtitles | بصراحة ياجي , أنا لستُ قلقة عليك |
Hiçbir şey için endişelenmiyorum bebeğim. | Open Subtitles | أنا لا تقلق أي شيء، للأسف. |
endişelenmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست قلِقة. |