Nasıl ekrana yapıştığımı hatırlıyorum, endişeyle haberleri takip ediyordum. | TED | أتذكر كيف كنت ملتصقة بالشاشات، وأنا أتابع الأخبار بقلق. |
Bu dört gün boyunca eminim ki savaş ofisindeki insanlar endişeyle tırnaklarını yiyordu çünkü çoğunluk Fransızların kazanmasını bekliyordu. | Open Subtitles | أربعة أيام قضوها المسئولون بمكتب الحرب مؤكداً يقضمون أظافرهم بقلق لأن الكثيرين توقعوا فوز الفرنسيين |
Usanmış müşteriler fırtına vurmadan evlerine biraz erzakla dönmek için endişeyle bekliyor. | Open Subtitles | بقلق للعَودة إلى البيتِ مَع بَعْض تجهيزاتِ الطوارئ قبل ذلك أسوأ مِنْ ضرباتِ العاصفةَ. |
Yüzü solgun ve derin endişeyle doluydu. | Open Subtitles | كان وجهه شاحباً ومليئاً بالقلق العميق |
Umarım tüm gece endişeyle uyanık kalmamışsındır yine. | Open Subtitles | اتمنى انك لم تشعر بالقلق طوال الليل |
Kendi ifadenizde, her geçen arabaya endişeyle bakarak kızınızı beklediğinizi söylediniz. | Open Subtitles | بشهادتِكَ الخاصةِ أنت كُنْتَ تَنتظرُ إبنتِكَ تحدّقُ بقلق في كُلّ سيارة تمر |
Her çarşamba gece geç saatlerde uyandım ve babam evden çıkarken endişeyle onu izledim. | Open Subtitles | كل أربعاء بوقت متأخر من الليل أستيقظ وأرى بقلق |
Vesilesiyle Buna karşılık gelen dört yıl önce, tüm düşünceleri endişeyle yönlendirilmiştir yaklaşan bir iç savaş için ... | Open Subtitles | على مناسبة الموافقة لهذا , قبل أربعة سنوات جميع الأفكار كانت وجهت بقلق |
Bu aşamada, hayatımın seyrini giderek artan bir endişeyle seyreden anneannem, günlük dualarına benim bir an önce evlenip bir yerlere yerleşmemi de eklemeye başladı. | TED | في هذه المرحلة من حياتي, بدأت جدتي, والتي كانت تتابع مسيرة حياتي بقلق متزايد, تشملني بدعواتها اليومية وتطلب لي الزواج عاجلا غير آجل. لكي أنعم بالاستقرار بعد زواجي والى الأبد. |
Bugün,vardığında sevgilin için endişeyle bekliyor olmalıydın! | Open Subtitles | اليوم أنت كان يجب أن تنتظر بقلق وصول حبيبك! |
Kız kardeşini endişeyle bekliyor. | Open Subtitles | ينتظر أخته بقلق |
Bence hayatın önce stres ve endişeyle doluydu ki... | Open Subtitles | ما زلت أقول إن حياتكِ مليئة بالقلق والتوتر... |
Bunlar acemice hatalardı ama hepsi bir araya geldiğinde George Michael'ın ciddileşme isteğine Maeby'nin endişeyle yaklaşmasına sebep oldu. | Open Subtitles | في الحقيقة مجرد خطأ مبتدئ ولكن كل ذلك جعل (ميبي) تشعر بالقلق حول إرادته في أن تكون علاقتهم أكثر جدية |
Geceki gibi, endişeyle dolu. | Open Subtitles | -مثل الليل. مليئ بالقلق |