1970'lerde ise, enerji krizi baş gösterdi ve müşteriler nasıl enerji tasarrufu yaparız diye düşünmeye başladı. | TED | لكن سنة 1970، ضربت أزمة الطاقة فبدأ الزبائن بالتفكير في كيفية الحفاظ على الطاقة. |
Küresel iklim değişimi, nüfus patlaması enerji krizi, tüm dünyadaki kadınların eğitilmesi ve boyunduruk altında tutulmalarına son verilmesi gerekliliği. | Open Subtitles | تغييرات في المناخ العالمي الزيادة السكانية أزمة الطاقة |
Yani o şekilde dünyadaki enerji krizi çözülmez mi? | Open Subtitles | .. أعني ألا يحل هذا أزمة الطاقة في العالم ؟ |
Fakat en önemli şeyin, iklim kriziyle baş edeceksek, aklımızda tutmalıyız ki temiz enerji krizi makinalardan kaynaklanmıyor, kendimizden kaynaklanıyor olduğunu düşünüyorum. | TED | ولكني فقط أعتقد أن الشيء الأكثر أهمية، إذا أردنا التغلب على أزمة المناخ، علينا أن نضع في اعتبارنا أن السبب في أزمة الطاقة النظيفة ليس من داخل الآلاتنا، إنه من داخل أنفسنا. |
Yani o şekilde dünyadaki enerji krizi çözülmez mi? | Open Subtitles | ... أعني ألن يحل ذلك أزمة الطاقة العالمية ؟ |
Garrett'ın orada olmasını istiyorsun ama bu enerji krizi ile... | Open Subtitles | أنا أعلم أنك تريد "جاريت" هناك، ولكن مع أزمة الطاقة... |
Yani sizin ve benim, küresel ısınma, enerji krizi ya da yoksulluk gibi küresel sorun olarak düşünebileceğimiz şey aslında birçok yönden şehir sorunları. | TED | لذلك فالأشياء التي أنا أو أنتم يمكن أن نفكر فيها كالمشاكل العالمية، مثل التغير المناخي، أو أزمة الطاقة أو الفقر، حقًا - وبعدة طرق - مشاكل المدينة. |
enerji krizi tepe noktasındaydı. | TED | كانت أزمة الطاقة في أوجها |
Florida ve Arizona enerji krizi yüzünden. | Open Subtitles | "فلوريدا" و"أريزونا بسبب أزمة الطاقة |
enerji krizi büyüyecek. | Open Subtitles | أزمة الطاقة ستزداد سوءً |
Senin yüzünden enerji krizi daha da kötüleşecek. | Open Subtitles | أزمة الطاقة ستزداد سوءً بسببك |