Ama seni engellemesine izin verme, bu hep olur. | Open Subtitles | لكن لا تتركيه يوقفك ، أعني، هذا يحدث دائما |
Önemsiz bir şeyin seni engellemesine izin verdin. | Open Subtitles | تركت سبب واحد يوقفك |
Kimsenin sizi engellemesine izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تترك أي شخص يوقفك |
Hayatımı engellemesine izin veremem. | Open Subtitles | لن أدعه يردعني |
Hayatımı engellemesine izin veremem. | Open Subtitles | لن أدعه يردعني |
Öfke ve hüsranın veya affedişin düşünmeni engellemesine izin vermemek. | Open Subtitles | ألا تسمح للغضب والإحباط ولا الغفران أن يمنعوك من التفكير |
Beklentilerinin seni engellemesine izin verme. | Open Subtitles | لا تترك المجال لتوقعاتك ان تسيطر عليك |
Akrabalarımın başarıya giden yolda beni engellemesine izin vermemeyi uzun süre önce öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت قبل وقت طويل ألا أدع جينات الحمض النووي تقف في طريق نجاحي. |
O yüzden, onu engellerken seni engellemesine engel ol. | Open Subtitles | يجب ان توقفه من ان يوقفك من ان توقفه . |
Bunun seni engellemesine izin verme. | Open Subtitles | حسناً ، لا تدع هذا يوقفك . |
Dinle, asla diğer insanların, kendi hayatını yaşamanı engellemesine izin vermemelisin Hickey. | Open Subtitles | اسمع ,لا تسمح للناس (ان يمنعوك من عيش حياتك،(هكي |
Beklentilerinin seni engellemesine izin verme. | Open Subtitles | لا تترك المجال لتوقعاتك ان تسيطر عليك |
Saçma hijyen kazalarının manalı, uzun soluklu bir ilişkiyi engellemesine asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح أبداً لحادثة صحية سخيفة أن تقف في طريق ما يمكن أن يكون علاقة طويلة ذات معنى. |
Duygularımın, sağduyulu davranmamı engellemesine izin vermemeliydim. | Open Subtitles | يجب أن لا أترك العواطف تقف في طريق حسن التمييز |