İnsanlar, benim geldiğimi görünce yönlerini değiştiriyorlar seninse, eniştene suç atmaya çalıştığını. | Open Subtitles | الناس يعبرون الشارع عندما يروني قادمآ يعتقدون أنكِ تورطين صهركِ |
Bana kurtarma telefonu çektiğine inanamıyorum. Öz eniştene. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّك طلبتِ اتّصالاً لتتهرّبي منّي، و أنا صهركِ الوحيد. |
eniştene ne yapması gerektiğini o söylüyor. | Open Subtitles | إنّه يُخبر خالكِ بما عليه أن يفعله |
O zaman eniştene Legassik'in selamı var, dersin. | Open Subtitles | حسناً ، بوسعكِ أن تُخبري خالكِ بأن (ليجاسيك) يرسل تحيته |
eniştene ne yapması gerektiğini o söylüyor. | Open Subtitles | أخبر خالكِ ماذا يجب فعله |