Katil, denizanalarıyla dolu deniz suyunu plaj topuna enjekte etti. | Open Subtitles | لدينا القاتل حقن مياه البحر التي تنتشر فيها قنديل البحر |
Rezerv Anti-proton tanklarımızdan birine proton enjekte etti. Anlık Roma meşalesi. | Open Subtitles | لقد حقن البروتونات مباشرةً إلى واحد من خزاناتنا الاحتياطية شمعة كاثوليكية في الحال |
O kadar apaçık ki. Kalp krizi gibi görünsün diye kendine bir şey enjekte etti. | Open Subtitles | الأمر جلّي، لقد حقن نفسه بتلك الجرعة حتى يبدو الأمر كأنّه مصاب بسكتة قلبية |
Bana depo duvarlarındaki painite mineralleri ile hızlı bir şekilde reaksiyona giren bir tür solüsyon enjekte etti. | Open Subtitles | لقد حقنني بمحلول ما الذي يتفاعل بعنف مع البينايت الموجود في حوائط المستودع |
- Bana Aşağı Dünyalı kanı enjekte etti. | Open Subtitles | حقنني بالدم اشخاص العالم السفلي |
KGB şemsiyenin ucunu değiştirip adamın bacağına enjekte etti. | Open Subtitles | قام الإتحاد السوفياتي بتعديل رأس المِظلة لحقن حبة صغيرة في قدمِ الرجُلّ |
Daha sonra yine çiçek virüsünü kasıtlı olarak çocuğa enjekte etti. | Open Subtitles | ثم قام بعد ذلك متعمداً بحقنه بالجودري العادي |
Bir daha o kızları kullanamayacaksın çünkü birisi Neal'a potasyum klorat enjekte etti ve öldürdü. | Open Subtitles | لن تزودي نفس الفتيات ثانيةً لأن احدهم حقن الضحية بكلوريد البوتاسيوم وقتله |
Başka bir boyuta bir tür portal açmaktan söz ediyordu, sonra onunla kaçan iki suçluya mor bir sıvı enjekte etti. | Open Subtitles | كان يتكلم عن فتح بوابة ما إلى بعد آخر، ثم، ثم حقن سائلا أرجوانيا في هذين المجرمين اللذين هربا معه |
Doğru testleri yapamadan kendine enjekte etti. Öleceğini sanmış. | Open Subtitles | حقن نفسه قبل أن أتمكن من اختبارها بشكل مناسب. |
Janklow, Zuna'ya heparin enjekte etti, | Open Subtitles | جانكلو" حقن "زونا" بالـ"الهيبارين",وأخبره انه "ستيروييد" |
Talyumu puroya enjekte etti. | Open Subtitles | أحدهم حقن "الثاليوم" في السيجار |
Sean virüsü Champ'a enjekte etti. | Open Subtitles | " لقد حقن " شون " الفيروس لـ " تشامب |
Bir mahkûma canavar serumundan enjekte etti. | Open Subtitles | لقد حقن سجين بمصل الوحوش |
Şoför, bana virüs enjekte etti. Bak! | Open Subtitles | السائق ، لقد حقنني بالفيروس انظر! |
Bana bir şey enjekte etti. | Open Subtitles | .لقد حقنني بشيٍ ما |
Boynuma bir şey enjekte etti | Open Subtitles | لقد حقنني بشيءٍ ما في رقبتي |
Babası, o arada Bob'a ölmüş gibi görünmesi için güçlü bir ilaç enjekte etti. | Open Subtitles | ... أنتهز أبوه الفرصة (لحقن (بوب بمخدر قوي يحاكي الموت |
Ve orada katil, ölümcül doz ensülini enjekte etti. | Open Subtitles | وهنا قام القاتل بحقنه بجرعة مميتة من الأنسولين , |