"enzimin" - Traduction Turc en Arabe

    • الأنزيم
        
    • الانزيم
        
    • الإنزيم
        
    • إنزيم
        
    Size Enzimin güvenli olduğunu nasıl göstersem diye uzun zamandır düşünüyorum. Open Subtitles فكرت طويلاً في طريقة تثبت أنّ تناول الأنزيم آمن
    Vücudumda sürekli Enzimin olmasıyla bedenimin bu kadar bağımlı olması beni korkutuyor. Open Subtitles أخشى أن يعتمد جسدي دائمًا... على الأنزيم بداخلي
    İşte uhu bu. Ve hamurdaki Enzimin mayalanmış hamur için yakıt paketi olacağını umuyoruz ve ikisini birleştirip son malzemeleri de eklediğimizde, buğdayda hapsolmuş lezzeti ortaya çıkaracak ekmeği yapabiliyoruz. TED ونحن نأمل ان الانزيم الموجود في العجينة الاولى يصبح غذاءا للعجينة المخمرة الثانية وعندما نضعهما معا ونضع المكونات النهائية فنكنون بذلك قد صنعنا خبزاً يحوي فعلا على كل النكهات الموجودة في حبة القمح
    Greyfurt, statinlerle aynı enzime bağlanır ve bu statinleri parçalamak için daha az Enzimin kalması anlamına gelir. TED يرتبط الجريب فروت بنفس الإنزيم الذي يرتبط بالستاتين، مما يؤدي إلى تقليل الانزيم الخاص بتحليل العقاقير المخفضة للكوليسترول.
    - Yani şu sizin Enzimin nasıl olduysa insan nüfusunu da etkilediğini mi söylüyorsunuz? Open Subtitles أنت إذاً تقترح أن الإنزيم أثّر بشكل ما على البشر؟
    Enzimin içindeki Z gibi ama "polimeraz", okunuşu farklı. Open Subtitles إلا أنه من الواضح أنها بوليميريز بحرف الزاي مثل إنزيم ، وهو معنى الكلمة هنا
    Enzimin yardımı olmadığını söylemiyorum. Open Subtitles ربّما يساعده الأنزيم
    Enzimin tedariki konusunda. Open Subtitles حول أين يمكن أن يكون الأنزيم
    Alkol de Tylenol ve parasetamol gibi ağrı kesicilerin aktif maddesi olan Asetaminofen'i parçalayan Enzimin işlevini değiştirebilir. TED الكحول يمكنه أيضا تغيير وظيفة الانزيم الذي يحلّل الأسيتامينوفين، الذي هو المادة الفعّالة في مسكنات الألم مثل تايلينول والباراسيتامول.
    Sonradan anladık ki bakteri hücresindeki DNA'da methil alkol vardı ve bu metik alkol bizi kısıtlayan Enzimin DNA'yı sindirmesini engelliyordu. TED تبين بأن DNA الخليه البكتيرية يحتوى على الميثلين والميثلين يحمي الخلية من الانزيم المقيد من هضم الـ DNA.
    Bu Enzimin farklı bir çeşidini üretiyorum. Open Subtitles اقوم بعمل نسخة مختلفة من هذا الانزيم
    Enzimin aşırı bulaşıcı olduğu kanıtlandı. Open Subtitles الانزيم قد اثبت انه معدي جدا.
    Bu, Enzimin parçalamaktan sorumlu olduğu ilaçların daha hızlı metabolize edilmelerini sağlar— bazen bu etki, ilaçların tedavi edici etkisini gösteremeden önce çok hızlı olur. TED هذا يعني أن الأدوية التي يقوم هذا الإنزيم بتحليلها يتم استقلابها بشكل أسرع - بشكل سريع للغاية في بعض الأحيان، قبل أن تترك آثارها العلاجية.
    Biyoluminesanstan sorumlu Enzimin adı. Open Subtitles إنه الإنزيم المسؤول عن الإضاءة الحيويّة
    Enzimin içindeki Z gibi ama "polimeraz", okunuşu farklı. Open Subtitles إلا أنه من الواضح أنها بوليميريز بحرف الزاي مثل إنزيم ، وهو معنى الكلمة هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus