Bu rol için hiç para yok, bunu Eric ile görüştüm. | Open Subtitles | لا يوجد أي أموال للدور، سبق و ناقشت ذلك مع اريك. |
Benim için çok iyi. Eric ile çok iyi geçiniyorlar. | Open Subtitles | جيدة حقا بالنسبة لي انها تتأقلم مع اريك جيدا حقا |
Eric ile takılabilesin diye bir bahane miydi? | Open Subtitles | هل هذا كان عذر ,لتلهي مع اريك |
Eric ile bazı ayarlamalar yapmam lazım. | Open Subtitles | أريد تنظيم بعض القطع اللوجيستية مع " إيريك " أولاَ |
Bebek için Eric ile yaptığın kontrat. | Open Subtitles | إنه عقدكِ من أجل الطفل مع "إيريك". |
Eric ile gitmeyecek. | Open Subtitles | لن يذهب مع إيريك |
Eric ile konuşmamı ister misin? | Open Subtitles | حسناً ماذا لو تحدثت مع " إيريك " ؟ |
Şahsen seni Eric ile birleştirmesinden biraz daha rahatsız olursun sanmıştım. | Open Subtitles | حتى قرأت ماتعتقده عني حقاً شخصياً ، خِلتك ستتضايق أكثر (بسبب دمج شخصيتك مع (إيريك |
Ama Eric ile birlikte Afrika sahillerindeki zamanımız en iyisiydi. | Open Subtitles | لكن الوقت الذي قضيته مع (إيريك) علي الساحل الأفريقي. كان هو الأبرز. |
Token, Eric ile konuşuyordum ve kendisi geçinemediğiniz için çok üzgün. | Open Subtitles | (توكن)، كنت أتحدث مع (إيريك) و إنّه مستاءٌ للغاية لعدم انسجامكما معاً |
Eric ile Bayan Cartman'ın DNA ları aynı ise o babası demektir, ve o Sarhoş Ahır Dansında başka bir kadını hamile bırakmış. | Open Subtitles | (لذا تطابق الحمض النووي للسيّدة (كارتمان مع (إيريك)، يعني شيئاً واحداً هو أنها والده وقد جعلت امرأة أخرى تحمل (في حفلة الرقص في (درانكن بارن |