"erin'i" - Traduction Turc en Arabe

    • إيرين
        
    • ايرين
        
    • إرين
        
    Onu öldürdün, bataklığa attın... ve sonra zavallı Erin'i de bu olayın içine sürükledin. Open Subtitles قتلتها وألقيت بها في المستنقع وأخذت المسكينة إيرين يعد ذلك إلي هناك
    Gabe'im gelmiyor olması harika çünkü planım, Erin'i tekrar kendime aşık etmek. Open Subtitles غيب لن يأتي الليلة و هذا أمر رائع لأن خطتي هي جعل إيرين واقعة في حبي مرة أخرى
    Kelly'nin en kötü anlarında Erin'in sevildiklerini ve ilgilenildiklerini hissettirebilmek için, elinden geleni yapacağını bilerek Erin'i araması, benim için sanatı başlangıç noktası yaparak, evsiz olan genç topluluğumuzu iyileştirip geliştirebileceğimizin bir kanıtıdır. TED إن اتصال كيلي بإيرين بينما هي في أسوأ حالاتها ويقينها أن إيرين ستفعل كل ما باستطاعتها لجعلهم يشعرون بالحب والرعاية، هو برهان لي أنه باستخدام الفنون كمدخل، يمكننا شفاء وبناء شبابنا المشردين.
    Jim ve Dwight'a gizli Santa olarak Erin'i vermeleri için yalvardım. Open Subtitles توسلت لدوايت وجيم لأكون بابا نويل الخفي لـ ايرين
    Yardım etmesi için Erin'i aramıştım çünkü arkadaşım ölüyordu. Open Subtitles لقد اتصلت بـ ايرين لطلب المساعدة لأن صديقني كانت في خطر
    Ama Erin'i, bu işten uzak tut. Open Subtitles فقط يُبعدُ إرين عنه.
    Erin'i. Open Subtitles إرين.
    Erin'i görmeden size güvenmiyecem. Open Subtitles لن أدعك تغادر قبل أن أرى إيرين
    Bu sabah 7:00'de de, faksla son bir hatırlatma yaptım böylece insanlar hatırlayıp Erin'i tebrik etmeyi akıl ederler. Open Subtitles وتذكيراً صارماً عبر الفاكس في الساعة السابعة من هذا الصباح لذا من الأفضل للقوم أن ينتبهوا ويقدروا مجهود (إيرين)
    Erin'i görmem gerekti. Bana msg bırakmış, Bu çok önemli. Open Subtitles لأرى إيرين ،لقد تركت لى رسالة
    Erin'i yerinde görmek konusunda çok ısrar ediyor. Open Subtitles يصر على مقابلة إيرين فى شقّته
    Çok doğru. Sadece sen, ben ve Erin'i. Open Subtitles صحيح تحبني وتحبكِ وتحب إيرين
    İçeri geldim ve Erin'i yatağa yapıştırdığını gördüm. Open Subtitles دخلت و هو عمليا وضع (إيرين) على السرير مقيدة.
    Erin'i alışveriş merkezine götür ve saydıklarını al. Open Subtitles خذ ايرين إلى السوق و احضر معك الاغراض.
    Testi yaptırdığı için Erin'i suçluyorsun. Open Subtitles جعلتِ ايرين تشعر بالذنب اذا لم تعمل الفحص ... لا .
    Neredeyse beni ve Erin'i de vuruyorlardı. Open Subtitles وكادوا أن يقتلونني و ايرين
    Hayır ben Erin'i kastetmedim. Open Subtitles لا , انا فقط -- لا اقصد ايرين .
    Luther, Erin'i ziyaret etmiş. Open Subtitles (لوثر) قام بزيارة ل(إرين).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus