erken geldim çünkü sana söylemem gereken bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد جئت مبكراً ، لأن هناك شئ .. أريد أن أخبركِ به |
erken geldim. Üzgünüm. Gideyim. | Open Subtitles | . لقد جئت مبكراً , أنا اسفه . سأذهب و أعود لاحقاً |
Beni 14:00'te bekliyordunuz ama erken geldim. | Open Subtitles | لقد انتظرتوني في الساعة الثانية، لكني أتيت مبكراً اليوم. |
Burada çalışmadığım düşünülürse erken geldim bile denebilir. | Open Subtitles | بالنظر أنني لا أعمل هنا جدليا أتيت مبكرا |
Yo hayır sen geç gelmedin, ben erken geldim. | Open Subtitles | أووه, لا, أنت لستِ متأخره. أممم, أنا مبكر |
Geçici olarak bir arkadaşımın işine bakmak için erken geldim böylece baştan sona size eşlik edebileceğim. | Open Subtitles | ، جئت مبكرة للتغطية عن صديقة لذلك هناك فرصة أني سأكون معكِ طوال مراحل ولادتك |
Bitiş çizgisine erken geldim ve üçünüzü arka kapıdan girerken gördüm. | Open Subtitles | وصلت الى نهاية الخط في وقت مبكر وبعد ذلك، رأيت ثلاثه منكن يذهبن إلى هذا الباب الخلفي |
- erken geldim. | Open Subtitles | لقد أبكرت. |
erken geldim. | Open Subtitles | أَعْرفُ أَنا أولُ. |
Yan taraftaki duruşmam için biraz erken geldim şöyle bir uğrayıp selam vereyim diye düşündüm. | Open Subtitles | جئت مبكراً قليلا على جلسة الاستماع في المبنى المجاور لذلك فكرت ان امر والقي السلام |
- Şey, ben biraz erken geldim. - O genellikle geç kalır. | Open Subtitles | ـ إذاً لقد جئت مبكراً قليلاً ـ هو عادةً مايتأخر |
- Bu neyi... -Geçen gün erken geldim. Onu çıkarken gördüm. | Open Subtitles | جئت مبكراً قبل عدة أيام ورأيته يغادر |
Merhaba. Biliyorum erken geldim ama yemek getirdim. | Open Subtitles | مرحباً، أعرف أنني أتيت مبكراً لكنني أحضرت العشاء |
Kapı kilitli değildi. Biraz erken geldim. | Open Subtitles | الباب لم يكن مغلقاً.لقد أتيت مبكراً |
Babanıza yardımım dokunabilir diye erken geldim. | Open Subtitles | أتيت مبكراً لكي أساعد أبيك. |
Yardım etmek için erken geldim o yüzden bırak da edeyim. | Open Subtitles | لقد أتيت مبكرا لأساعدكم، فلتتركيني أساعدكم |
Ama şimdi kendimi biraz aptal gibi hissediyorum, ...çünkü ben erken geldim o ise geç kaldı ve nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. | Open Subtitles | والآن أشعر بأنني غبية قليلا لأنني أتيت مبكرا وهو قد تأخر ليس لدي فكرة كيف أتصرف |
Hey. Biraz erken geldim. | Open Subtitles | مرحبا ً، أنا مبكر قليلا ً |
Çok mu erken geldim? | Open Subtitles | هَلْ أنا مبكر جداً؟ |
Ekipten bir kereliğine iyi muamele görmek için erken gelecektim ama sanırım çok erken geldim. | Open Subtitles | لقد جئت مبكرة ً من اجل تلقي معاملة لطيفة من الموظفين لمرة واحده لكنني اعتقد بأنني جئت مبكرة ً جدا ً |
Ben de Folsom Gıda ile meşgulüm ama kendi şahsi işlerim için işe bir saat erken geldim. | Open Subtitles | و لكن جئت في وقت مبكر بساعة لعمل على شيء خاص لي أنا |
Sanırım erken geldim. | Open Subtitles | التخمين أَنا أولُ. |
Bir dahaki sefere cevabın "Evet, erken geldim." olsun. | Open Subtitles | في المستقبل, الجواب الملائم هو, "أجل, أنا هنا باكراً ". |
Gerekli şeyleri hazırlamak için erken geldim ve komşunun farkına vardım. | Open Subtitles | لقد حضرت مبكراً ... لكى أجهز كل شئ |
erken geldim güneşlenmek için. Buna ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد جئت مبكرا ,وأنا احتاج الى حمام شمس , أحتاج اليه |