Temel olarak, eroinin her tanesi kar tanesi gibidir. Bir birine benzemez. | Open Subtitles | في الأساس، كلّ دفعة من الهيروين أشبه بندفة الثلج، لا إثنان مُتشابهين. |
Birlikte içeri soktuğunuz eroinin çalındığını biliyorum. Bu milyonlar demek değil mi? | Open Subtitles | شُحنة الهيروين سُرقت منكما وخسرتم بضعة ملايين، أليس كذلك؟ |
Alıcı piyasası ve haşhaşı olmayan bir ülkede çok fazla miktarda eroinin var. | Open Subtitles | لديك كمية كبيرة من الهيروين في دولة ليس بها أي خشخاش و لا سوق لبيعها |
- eroinin sokaktaki değerini düşünürsek, bu yarım milyon dolarlık bir soru. | Open Subtitles | نظرًا لقيمة الهروين في الشارع، فسأقول أنّ ذلك هُو سؤال النصف مليون. |
Şimdiye kadar taşıdığınız eroinin üçte biri. | Open Subtitles | ثلثي من كلّ صفقة هيروين قمتم بها من قبل .. |
Sonra da eroinin yeni kara prensiyle ilgili fısıltıyı sokağa yaydı. | Open Subtitles | وبدأ بعد ذلك الهمس في الشوارع حول أمير الظلام الجديد للهيروين... |
Jacko eroinin silahlarla birlikte zulamda durduğunu biliyor. | Open Subtitles | جاك هنا يعرف أن الهيروين في مخزن الأسلحة |
Merrigan eroinin orada olduğundan emin olmak için torbayı kontrol etmiş olmalı. | Open Subtitles | Merrigan لا بدّ وأن دقّق الحقيبة إلى تأكّد الهيروين ما زال هناك. |
Bir denemeden sonra eroinin seni ele geçirdiğini söylediklerini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمون، كما يقولون يمكن ان تحصل لكم معقوف على الهيروين بعد واحد محاولة. |
Bu eroinin parasını ben verdim şimdi ise ona ait. | Open Subtitles | أن هذا الهيروين الذي قد دفعت له من عرق جبيني أصبح يخصه |
Bugün sana tekrar eroinin bulunduğu bir ortamda olmanın nasıl olduğunu sorduğumda bir şey söylemek istedin. | Open Subtitles | سابقاً حينما سألتك حول وجودك بالقرب من الهيروين ثانيةً أردتَ أن تقول شيئاً |
- Deneyerek eroinin kalitesini test etmesini beklerlerdi. | Open Subtitles | حسنا،يتوقعون منه ان يختبر جودة الهيروين عبر حقنها فهمت |
- Deneyerek eroinin kalitesini test etmesini beklerlerdi. | Open Subtitles | حسنا،يتوقعون منه ان يختبر جودة الهيروين عبر حقنها فهمت |
- Öyle mi? Daha geçen hafta Crowder'ın eroinin nereye geleceğini haber verdi. | Open Subtitles | لقد قدم لنا موقع تعبئة الهيروين المنتسب إلى " كراودر " الأسبوع الماضي |
Geçen ay Tanner ile yakaladığınız eroinin dosyasını arıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث عن ذلك الملف عن الهيروين الذي صادرتموه أنت و تانر، الشهر الماضي. |
Uyuşturucu satıcılarına 1.3 milyonluk eroinin nasıl tutuklanmadan satılacağını söylemek hakkında. | Open Subtitles | لإخباره لتاجري المخدرات ؛ كيف يتجنبون الإعتقال و توزيع 1.3 مليون في الهيروين |
Bunlar marihuana ve hatta eroinin yasallaştırılmasının ötesindeydi. | Open Subtitles | واستمر هذا إلى أبعد من مجرد إضفاء الشرعية على الماريجوانا أو حتى الهيروين |
Çalınmadan önce eroinin orada olduğunu nereden biliyordun? | Open Subtitles | كيف عرفت أن الهروين كان هناك قبل ان يُسرق؟ |
Hangi insan 10 kg eroinin sahibi olduğunu iddia eder? | Open Subtitles | من الذي سيقول أن 10 كيلو من الهروين ملكه |
Adamının getireceği eroinin iyi olduğundan emin ol. | Open Subtitles | تأكد فقط من أن هيروين صديقك جيد |
eroinin ABD'ye gelmesi için ilk boru hattını kurdu. | Open Subtitles | وقد أقام خط الانابيب الأول للهيروين القادم إلى الولايات المتحدة |
Kalbi o kadar yavaş kan pompalıyordu ki eroinin çoğu metabolizmasına karışmadı bile. | Open Subtitles | قلبه كان يضخ ببطء حتى أن معظم الهرويين لم يتم تأييضه |
Dünyadaki haşhaş, afyon ve eroinin %80-%90 arasında değişen oranı Afganistan'dan çıkıyor. | TED | 80 إلى 90 فى المائة من الخشخاش فى العالم، الأفيون والهيروين يأتى من أفغانستان. |