- Toplantı ertelendi. - Çocuklar, hediyelere bakar mısınız? | Open Subtitles | الاجتماع تأجل يا ولد هل ترى كل هذه الهدايا؟ |
Hey! - Toplantı ertelendi. - Çocuklar, hediyelere bakar mısınız? | Open Subtitles | الاجتماع تأجل يا ولد هل ترى كل هذه الهدايا؟ |
Mahkeme bir sonraki duruşmaya kadar ertelendi. Herkes binayı sırayla boşaltsın. | Open Subtitles | تم تأجيل الجلسة حتى إشعار آخر الرجاء من الجميع إخلاء المبنى بشكل منتظم |
Beklediğimiz şey buydu. İnfaz ertelendi. Federal mahkemede temyize başvurabiliriz. | Open Subtitles | هذا ما كنا نتمناه تأجيل الإعدام للسماح لنا بالإسئناف |
Operasyon ertelendi ve şimdi de bizi arıyorlar. | Open Subtitles | لقد تأجلت العملية هناك إحتمال بأن يكونوا قد بدأوا عملية بحث عنا |
zamanınız için teşekkürler dava pazartesiye ertelendi. | Open Subtitles | شكرا على وقتكم القضية تأجلت حتى الأثنين لحين استدعاء الولاية لشاهدها الأول |
Fırlatma alanındaki elverişsiz hava şartları yüzünden fırlatma ertelendi. | Open Subtitles | انطلاق المكوك تأخر لأن الطقس غير ملائم فى موقع الانطلاق |
O rapor bu geceki adaylığın açıklanması sonrasına kadar ertelendi. Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | سوف يتم تأجيله إلى ما بعد إعلان مرشح الحزب الجمهوري |
Pazartesiye ertelendi. Önemli bir iş değildi. | Open Subtitles | تم تأجيلها ليوم الإثنين فجراحة الصمام الميترالي ليست أمرا خطيرا |
Daha önce hiç bir roket fırlatılışını gördüğümü hatırlamıyorum, geçen gece bu yüzden izlemeye karar verdim fakat fırlatış ertelendi. | Open Subtitles | لا اتذكر ابداً انني رأيت عملية إطلاق صاروخ و شاهدة المحطة تلك الليلة لإاراه لكنه تأجل |
Hayır, araman iyi oldu ama sanırım mahkeme günün ertelendi. | Open Subtitles | كلا، جيد أنك اتصلت لكني أظن أن موعد جلستك قد تأجل |
Danimarka Sanayi toplantısı ertelendi, yani müsaitsiniz. | Open Subtitles | الاجتماع مع الصناعة الدنماركية تأجل فلا ارى من بأس |
Davaya geri döndü, şimdi de bu düğün ertelendi. | Open Subtitles | عادت للعمل على القضية، بما أنّ حفل الزفاف قد تأجل. |
Duruşman Pazartesi'ye ertelendi. | Open Subtitles | تم تأجيل مقابلتك إلى يوم الإثني بعد المبارة النهائية |
Özel dersi bir saat ertelendi ve beklemek yerine her biri bir saat sürecek yüz tane şey yapmak istiyor. | Open Subtitles | لقد تم تأجيل درسه الخاص ساعة واحدة فبدلا من الانتظار، يريد القيام بعدة أشياء كل منها يحتاج إلى ساعة |
Ertesi gün, yıl sonu töreni ertelendi. | Open Subtitles | في اليوم التالي , تم تأجيل حفل نهاية العام الختامي |
Geri aradılar ve 9'daki işiniz yarın sabaha ertelendi. | Open Subtitles | الدعوه القانونيه تأجلت وبدلا من ال9 صباحًا أصبحت بعد الظهيره |
Yeni görev 2022 yılına dek ertelendi. | Open Subtitles | أمســـك العـلــم مهمة جديدة تأجلت حتى 2022 |
Acil olmayan bütün ameliyatlar ertelendi. - Güzel. | Open Subtitles | كل الجراحات الغير ضرورية تأجلت |
Fırlatma alanındaki elverişsiz hava şartları yüzünden fırlatma ertelendi. | Open Subtitles | انطلاق المكوك تأخر لأن الطقس غير ملائم فى موقع الانطلاق |
Kabile şeflerinin getirdiği McDonald hamburgerleri olağanüstü hüsnükabul gördü ve toplantı ertelendi. | Open Subtitles | همبرغر المكدونالد الذي احضره الرئيس تم تقبله بشكل رائع و الاجتماع كان قد تم تأجيله |
Tammy Felton'ın ön duruşması süresiz olarak ertelendi. Ne? | Open Subtitles | الجلسة التمهيدية لتامي فيلتون تم تأجيلها لاجل غير مسمى |
Bu yararlı bir tartışma, ama gezi bitene kadar ertelendi. | Open Subtitles | الآن، هذا مناقشة مفيدة، لكن سيكون لدينا أخرى أفضل مؤجلة لبعد أبحارنا |
Çocuklar, hedefin üstünde bulut varmış. Uçuş ertelendi. | Open Subtitles | أيها الرفاق ، منطقة الهدف غائمة ، تم التأجيل |
Stockholm gezim ertelendi. | Open Subtitles | لقد تم تأخير رحلتي الي ستوكهولم |