Atlanta randevularımın ertelendiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان مواعيدي بأتلانتا قد تأجلت |
Atlanta randevularımın ertelendiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان مواعيدي بأتلانتا قد تأجلت |
Kefalet duruşmasının tarihinin ertelendiğini öğrendik az önce. | Open Subtitles | اكتشفنا أن الجلسة تأجلت |
9da olan kalkışımızın 10'a ertelendiğini söylemekten hoşnudum. | Open Subtitles | لقد تأجل رحيلنا من التاسعة تم تأجيله إلى العاشرة |
Gazeteye akademi sınıfının bazı sebeplerden dolayı ertelendiğini söyle. | Open Subtitles | أخبر الصحفي أن التعليم الأكاديمي قد تأجل لسبب ما |
Genç kesime hitap ettiğini için dizinin ertelendiğini duydum diziye bir aile yaşantısı eklersek iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لانني سمعت ان العرض تأجل لمحتواه الشبابي , جعلني ذلك اتسائل ان كانت اضافه مشاهد عائليه قد تساعد |
Seton Prep'teki turnuvamın ertelendiğini söyleyecektim. | Open Subtitles | حسناً, كنتُ سأقول أن البطولة في مدرسة (سيتن) تأجلت |
Uçuşunun ertelendiğini duydum. - Evet. | Open Subtitles | لقد سمعت أن رحلتها تأجلت أجل |
Öğleden sonraya ertelendiğini söylüyorum. | Open Subtitles | قلت أنها تأجلت حتى الظهر |
Lopez hisse satın alınmasının ertelendiğini duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | أظنك سمعت أن بيع شركة (لوبيز) تأجل |