| Belki birbirini biraz ihmal etmiş eski dostlar. | Open Subtitles | و ربما بعض الأصدقاء القدامى الذين انشغلوا أن يبقوا على اتصال ببعضهم |
| eski dostlar hakkında ne kadar da duygusal olduğumu bilirsin. | Open Subtitles | تعلم كم أكون عاطفيًّا نحو الأصدقاء القدامى. |
| Bunlar eski dostlar. Vücut dili çok hoş bir şey. | Open Subtitles | يبدو أنهم أصدقاء قدامى لغة العضلات شيء جميل |
| eski dostlar, anlıyor musun, George? eski dostlar. | Open Subtitles | أصدقاء قدامى, كما ترى يا جورج اصدقاء قدامى |
| Yeniden, eğilerek elinizi öpen eski dostlar. | Open Subtitles | أصدقاء قُدامى يَتكرّمونَ لتَقبيل يَدِّكَ من جديد |
| Bir adamla buradaydı. eski dostlar gibi muhabbet ediyorlardı. | Open Subtitles | البارحة، كان هنا مع شخصٍ ما، يتحدثان و كأنهما صديقان قديمان |
| Yani, eski dostlar arasındaki anlamsız bir öpücük için tüm dünyamızı yıkmanın anlamı yok. | Open Subtitles | أعني , لا داعي لإخبار الجميع عن بعض... عن قبلة لا معنى لها بين أصدقاء قدامي |
| eski dostlar olduğumuza göre formalite kısmını geçelim. | Open Subtitles | ولكن منذ أننا أصدقاء قدماء فلنتخطى الرسميّات |
| Evet, ama bazı eski dostlar uğradı. | Open Subtitles | نعم ، ولكن أتاني بعضاً من أصدقائي القدامى |
| "eski dostlar unutulursa" - eski dostları unutmalı mı? | Open Subtitles | "نسيان الأصدقاء القدامى" هل ننسى أصدقائنا القدامي؟ |
| Her neyse, eski dostlar hakkında işte. | Open Subtitles | بأي حال، إنها عن الأصدقاء القدامى |
| Tabii, eski dostlar ne içindir? | Open Subtitles | بالطبع, ما فائدة الأصدقاء القدامى إذاً؟ |
| eski dostlar, yeni aşıklar, | Open Subtitles | الأصدقاء القدامى المحبون الجدد |
| Onları görmeliydin... eski dostlar gibi bağrışıyorlardı. | Open Subtitles | كان يجب عليك رؤيتهم ياكينغ" يبدو مثل الأصدقاء القدامى" |
| Bence eğlenceli olacak. Bilirsin, güzel yemek, eski dostlar. | Open Subtitles | تعلمين، طعام جيّد أصدقاء قدامى. |
| Evet. eski dostlar. Lanet olsun. | Open Subtitles | نعم ، أصدقاء قدامى اللعنة. |
| - Bazı eski dostlar. | Open Subtitles | إنهم أصدقاء قدامى |
| eski dostlar arasındaki bu sıcak kucaklaşmayıda yakalamıştır sanırım. | Open Subtitles | حضن دافيء بين أصدقاء قُدامى |
| - eski dostlar. | Open Subtitles | أصدقاء قُدامى |
| eski dostlar olduğumuz için burada seninle konuşmak için görevlendirildim. ama ismimizin birçok yerlerde duyulduğunu da söyleyebilirim. | Open Subtitles | كُلّفت فقط بالحديث معك هنا بما أنّنا صديقان قديمان. لا نظهر نفسنا للناس أبدًا، لكن أودّ القول بأنّنا مشهورون جدًّا بالاسم. |
| eski dostlar tartışırlar. Bunda garip olan bir şey yok. | Open Subtitles | اصدقاء قدامى يتجادلون لا شيء غريب في ذلك |
| Ben olsam tam olarak "eski dostlar" demezdim. | Open Subtitles | لن أقل "أصدقاء قدامي" بالتحديد |
| Bir aile var, eski dostlar. | Open Subtitles | هناك عائلة. أصدقاء قدماء |
| Hoşça kalın, eski dostlar. | Open Subtitles | وداعاً, أصدقائي القدامى |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 