Muhtemel etkileşimlerin baş döndürücü sayısına rağmen, yaygın kullanılan ilaçların tehlikeli etkileşimlerinin çoğu iyi bilinmektedir. | TED | على الرغم من العدد الهائل من التفاعلات المحتملة، معظم التفاعلات الخطيرة مع الأدوية الشائعة الاستخدام معروفة جيدًا. |
Bu çalışmalar hakkında asıl önemli şey yalnızca bu etkileşimlerin ne kadar anlamlı olabileceği; yakınlığın bu özel formunun bizim arkadaşlarımıza ve ailemize ihtiyacımız olduğu kadar ihtiyacımız olan şeyi bize nasıl verdiğidir. | TED | الشيء المهم حول هذه الدراسات هو كيف يمكن أن تكون هذه التفاعلات ذات أهمية؛ وكيف لهذا الشكل من التقارب يعطينا شيئاً نحتاجه بقدر ما نحتاج أصدقائنا وعائلاتنا. |
Zayıf etkileşimlerin ölçümleri farklı türden nötrinoların elektron ile, müon ile ve tau ile ilişkilendirilmiş olduğunu ortaya koydu. | TED | ووجدت مقاييس" التفاعلات الضعيفة" أن هناك أنواعًا مختلفة من النيوترينوات مرتبطة بالإلكترون، والميوون، والتاو |
Gördüğüm etkileşimlerin büyük çoğunluğu pozitif, -- büyük bölümü, inanın bana -- insanlara yardımcı olmak, iletişim kurmak ya da birbirleriyle bilgi paylaşmak için. | TED | الغالبيّة العظمى من التفاعلات التي أراها -وأرى الكثير، صدقوني- هي إيجابيّة، أناس يسعون للمساعدة أو التواصل أو مشاركة المعلومات مع بعضهم البعض. |
Bize ne tür etkileşimlerin olabileceğini de söyler. | TED | تنبئنا عن التفاعلات الممكنة (الجائزة). |