"etkileyebileceğini" - Traduction Turc en Arabe

    • تؤثر
        
    Hikayelerinin, diğer kadınların hayatlarını nasıl etkileyebileceğini ve çevrelerine nasıl rol model olacaklarını açıkladıktan sonra ancak bazıları kabul etti. TED إلا بعد الشرح لهن كيف أن قصصهن قد تؤثر إيجابًا في حياة نساء أخريات وكيف أنهن قد يصبحن قدوات يحتذى بهن في مجتمعاتهن
    Aslında insanları da etkileyebileceğini keşfettik. Open Subtitles في الواقع، نجد أنه يمكن أن تؤثر على البشر ، أيضا،
    En azından, karar verme yetilerini etkileyebileceğini biliyoruz, muhtemelen fiziki belirtiler ortaya çıkmadan önce. Open Subtitles ومن الممكن, ان تؤثر على احكمهم, من المحتمل قبل ظهور اي اعراض مادبة.
    İşinizin düşüncelerinizi ne kadar etkileyebileceğini anladım. Open Subtitles فكرت في بالي, كيف تؤثر مهنة الواحد على الطريقة التي يفكر بها
    Daha önceki içkili araç kullanma kayıtlarının yargıcı ve alacağın cezayı olumsuz etkileyebileceğini düşündü. Open Subtitles كان خائفا أن لديك دوى مسبق تؤثر على القاضي وفي نهاية المطاف إيمانك.
    Dünya çapındaki sanatçıların yapacağı protesto ve tepkilerin... kararı etkileyebileceğini söyledi. Open Subtitles قالت أن ردود الأفعال والاحتجاجات من قِبَل فناني العالم ربما تؤثر على القرار
    Sadece böyle samimi bir görevin en profesyonel ajanların bile muhakeme yeteneğini etkileyebileceğini söylüyorum. Open Subtitles أنا أقول ببساطة أن مهمة حميمية كهذه يمكن أن تؤثر على حكم حتّى أكثر العملاء إحترافية.
    Savcı Bey, bana bu şekilde davranıyor olmanızın kariyerinizin ileriki dönemlerini etkileyebileceğini düşündünüz mü hiç? Open Subtitles هل سبقَ وفكّرتَ بأن معاملتكَ ليّ هكذا الآن، منْ المحتمل أن تؤثر على تطوير حياتكَ المهنية مستقبلاً؟
    Güneşin, su kaynağını etkileyebileceğini fark edemedim. Open Subtitles لم أدرك أنّ الشمس سوف تؤثر على إمدادات المياه. فقط...
    Doktor Gallegher, Gideon'la ilgili kişisel büyülenmenizin onun hakkında göstereceğimiz çabayı etkileyebileceğini var sayıyorsunuz? Open Subtitles د.غالاغر" هل تقول" أن جاذبية الشخصية "مع "جديون لابد أن تؤثر على كمية الجهد الذي نتقدم به نيابة عنه؟
    Küçük bir hediyenin -- tükenmez kalem veya akşam yemeği gibi -- bu küçük hediyenin karar almamızı ne kadar etkileyebileceğini hafife almaya meyilliyiz. TED نحن نميل أن نُقلل من قيمة الهدية الصغيرة... تخيل قلم حبر جاف أو عشاء... كم يمكن أن تؤثر هذه الهدية الصغيرة على عملية اتخاذ القرار لدينا؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus