Kesinlikle beşimiz üzerinde de yıkıcı etkisi çok büyük olmuştu. | Open Subtitles | وكان لذلك بالتأكيد تأثير مدمّر، بإعتقادي، علينا نحن الأطفال الخمسة. |
Ve gördük ki bazı ülkelerde sosyal altyapının öğrenme çıktısı üzerindeki etkisi çok çok güçlü. | TED | ونلاحظ بأنه في بعض البلدان، تأثير الخلقية الاجتماعية على النتائج الدراسية جد، جد قوي. |
JA: Üstünde çalışan kişiler için etkisi çok, çok ağır bir etki. | TED | جوليان : تأثير ذلك على الناس الذين عملوا على الفيديو كان معاناة مؤلمة. |
Ama plasebo işe yaradığında vücuttaki etkisi çok gerçekçi olacak. | Open Subtitles | ولكن عندما يعمل الدواء الوهمي، يكون تأثيره على الجسم تأثير حقيقي جداً. |
Çok kalabalık sayılarda dolaştıkları için avcıların üzerlerindeki etkisi çok cüzi oluyor. | Open Subtitles | يحتشدون بمثل هذه الإعداد الضخمة بالكاد يكون لمفترسيهم اي تأثير عليهم |
Kıta sadece on milyonlarca sağlıklı nüfusunu kaybetmedi aynı zamanda kölelerin çoğu erkek olduğu için, uzun vadeli nüfus istatistiklerine göre etkisi çok daha büyük. | TED | لم تكن فقط بأن القارة فقدت عشرات الملايين من سكانها القادرين على العمل ولكن لأن معظم العبيد كانوا من الرجال و كان لهذا على المدى الطويل تأثير ديموغرافي أكبر |
Bu şekilde, zaman aslında anımsayan benliği deneyimleyen benlikten ayıran en kritik değişkendir. Bu hikayede zamanın etkisi çok az. | TED | وبهذه الطريقة، فان الوقت في الواقع متغير حرج يقوم بالتفريق بين نفسية الذكرى من نفسية التجربة. للوقت تأثير قليل على هذه القصة. |
Uyuşturucu etkisi çok daha kuvvetli. | Open Subtitles | مُختلف. تأثير المخدّر أكثر فعاليّة. |
Obezitenin etkisi çok geniştir. Bugün bağırsaklarınızdaki bakterileri inceleyerek sizin zayıf ya da obez olup olmadığınızı %90 doğruluk payıyla söyleyebiliriz. | TED | للسمنة تأثير كبير -كما اتضح- و اليوم يمكننا القول اذا ما كنت سمينا او نحيلا بدقة 90% وذلك بالنظر الى المايكروبات في امعائك. |
Elizabeth Lev: Son Yargı'nın etkisi çok büyüktü. | TED | (إليزابيث ليف): كان تأثير لوحة "يوم القيامة" كبيراً. |
Uyuşturucu etkisi çok daha kuvvetli. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} تأثير المخدّر أكثر فعاليّة. {\pos(192,230)} |
etkisi çok hızlı ve büyük olacak. | Open Subtitles | هل سيكون له تأثير كبير؟ |
Ona ulaşmaya çalıştım ama Pike'ın üzerindeki etkisi çok büyük. Ve gerçekten doğru şeyi yaptığına inanıyor. | Open Subtitles | (كنت أحاول الوصول إليه، لكنَّ تأثير (بايك قوي، وإنّه يعتقد فعلًا أنّه يقوم بالصواب |
Zencilerin etkisi çok fazla | Open Subtitles | الكثير من تأثير الزنوج. |
Ama bu eserde Beethoven'ın etkisi çok net hissediliyor. | Open Subtitles | لكن تأثير "بيتهوفن" جلي هنا. |
Ve aynı zamanda, insanlar çoğunlukla yaşadıkları yerlere yakın yerlerdeki fırsatlara bakıyor örneğin Londra'dan Melbourne değil Londra'dan Kent'e göçüyor, yani uzaktaki bir gezegenin çekim etkisi çok az oluyor. | TED | وبنفس الطريقة التي تجعل احتمال انجذاب الناس بشكل أكبر نحو الفرص القريبة من محل إقامتهم، مثل (لندن) إلى (كنت)، بدلاً من (لندن) إلى (ملبورن)، فإن تأثير جاذبية الكواكب البعيدة يكون منخفضًا جدًّا. |