"etkiye sahip" - Traduction Turc en Arabe

    • الأثر
        
    • تأثير
        
    İlk olarak, bu dört maddeden hangisinin astım hastalarının akciğer sağlığı üzerinde en fazla etkiye sahip olduğunu çözmek istedim. TED في البداية, كنت أريد أن أعرف أي من هذه الملوثات الأربع لها الأثر الصحي السلبي الأكبر .على صحة الرئة عند مرضى الربو
    Bilim, insan uğraşları içerisinde hayatımız üzerinde dünyaya ve kendimize bakışımız üzerinde en büyük etkiye sahip olanıdır. Open Subtitles في جميع مساعي الإنسان كان للعلم الأثر الأعظم علي حياتنا وعلي رؤيتنا للكون ولأنفسنا
    Bilim, insan uğraşları içerisinde hayatımız üzerinde dünyaya ve kendimize bakışımız üzerinde en büyük etkiye sahip olanıdır. Open Subtitles في جميع مساعي الإنسان كان للعلم الأثر الأعظم علي حياتنا وعلي رؤيتنا للكون ولأنفسنا
    Ama psiko-grafikler aslında basın dünyasında büyük bir etkiye sahip değiller. TED ولكن التخطيط الشخصي في الحقيقة لم يكن له تأثير كبير على عمل وسائل الإعلام.
    Belki de en önemlisi diğer şirketler üzerinde büyük etkiye sahip. TED وكذلك الأكثر أهمية ، وول مارت لهم تأثير ضخم على الشركات الأخرى.
    Bu dönem günlük, sıradan hayatınızın; gelecekte olacağınız kişi üzerinde orantısız etkiye sahip olduğu bir dönem. TED إنه العمر حينما تصبح لحياتك العادية، اليومية تأثير كبير على هويتك المستقبلية.
    Bilim, insan uğraşları içerisinde hayatımız üzerinde dünyaya ve kendimize bakışımız üzerinde en büyük etkiye sahip olanıdır. Open Subtitles في جميع مساعي الإنسان كان للعلم الأثر الأعظم علي حياتنا وعلي رؤيتنا للكون ولأنفسنا
    Bilim, insan uğraşları içerisinde hayatımız üzerinde dünyaya ve kendimize bakışımız üzerinde en büyük etkiye sahip olanıdır. Open Subtitles في جميع مساعي الإنسان كان للعلم الأثر الأعظم علي حياتنا
    Her ekinden sadece birkaç tür yetiştirilen mono kültürler oluşturduğumuz için bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile gıda teminimizde çok büyük etkiye sahip olabilir. TED بما أننا أوجدنا مزارع أحادية تنتج أنواع محددة من محصول واحد، فإذا حصل شيء ما لنوع واحد من هذه المحاصيل، فسيكون لذلك تأثير كبير على مخزوننا الغذائي.
    Gözlemlediğim şey şuydu: mağdurları bir çatışma bölgesinden barış içindeki bir ülkeye götürmenin hepsi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olması. TED ما لاحظته كان نقل الضحايا من منطقة الصراع إلى بلد في سلام كان له تأثير إيجابي على كل منهن.
    Eğer dünyada, olumlu etkiye sahip bir kişiysen; kendini affetmen gerekir. Open Subtitles إذا كنت تريد أن تصبح ذو تأثير إيجابي في العالم يجب أن تسامح نفسك
    Gizli toplulukların kanıtları hedef alınıyor. Büyük etkiye sahip, çok güçlü Büro gibi toplulukların. Open Subtitles أدلة على أنّ المجتمعات السرّية التي لديها تأثير كبير في أروقة السلطة مثل المكتب
    Hayatımda derin bir etkiye sahip bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أشارككم معي في شئ كان له تأثير كبير في حياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus