Oradaki Bir Haiti pastanesine benim için etli börek almaya giderdi. | Open Subtitles | لتُحضر الى فطائر اللحم التى احببتها كثيراً |
- Tamamdır ve etli börek. | Open Subtitles | حسناً ، و... فطائر اللحم |
etli börek alın. | Open Subtitles | تفضل فطيرة اللحم |
etli börek alın. | Open Subtitles | تفضل فطيرة اللحم |
Benim için bir tane limonlu yeşil çay ve arkadaşım için de etli börek. | Open Subtitles | شاي أخضر بالليمون من أجلي ولصديقي رغيف اللحم |
Apaçık bir şekilde sandviç ve kızartma istemene rağmen sana etli börek getirecek birisine mesela? | Open Subtitles | شخص سيحضر لك رغيف اللحم عندما طلبت بشكل واضح شطيرة الطبقات ومقالي بصلصة اللحم |
Çocuğa lezzetli bir etli börek vermemin sakıncası yok, değil mi? | Open Subtitles | لا تمانع في أن أعطيه فطيرة لحم طازجة لذيذة , أليس كذلك ؟ |
Sana etli börek yaptım. | Open Subtitles | لقد صنعت لك رغيف لحم |
"etli börek yavandı ve sidik kokuyordu." | Open Subtitles | ننتقل للتالي "رغيف اللحم هذا طعمه عفن وجاف" |
Hayır, ben etli börek istemedim. | Open Subtitles | لا، لم أكن أريد رغيف اللحم |
Bir tane limonlu elma çayı, bir tane de etli börek. | Open Subtitles | شاي أخضر بالليمون، رغيف اللحم |
etli börek. | Open Subtitles | فطيرة لحم |
etli börek. | Open Subtitles | فطيرة لحم. |
Bayan Benson bitişikte etli börek yapıyordu. | Open Subtitles | السيدة (بينسون) جارتنا كانت تُعد رغيف لحم |