Yüzünle kafanı ayırt etmek çok zor olmuştur. | Open Subtitles | اعترف أنه من الصعب أن تميز بين الوجه و الظهر |
Fakat nerde duracağımızı hayal etmek çok zor... | Open Subtitles | ولكن من الصعب أن نتخيل بأننا سنتوقف عند هذا الحد |
Özür dilerim. Kimseye fark edilmeden hareket etmek çok zor. | Open Subtitles | أعتذر، كان من الصعب أن أتحرك بدون أن أُلاحظ |
Gizli dosyaların bir kopyasını elde etmek çok zor değildir zaten. | Open Subtitles | من الصعب أن تحصل على نسخة من هذه الأوارق السرية |
Kocam onları yok etmek çok zor olduğu için kurtardı. | Open Subtitles | أنقذهم زوجي لأنه من الصعب جدا ً قتلهم |
Alberto'nun kazayla ölmemiş olmasını kabul etmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن نقبل أن وفاة ألبرتو لم يكن حادثاً |
Hayatında bir erkek varlığın olmasının iyi olduğunu kabul etmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن أقر أنه من الجيد أن يكون لديه حضور ذكري في حياته |
biriyle başademiyoruz ikisiyle napacağız birbirlerine çok benziyorlar hangisinin bablu hangisinin mannnu oldugunu ayırt etmek çok zor şimdi iki kat daha zor işimiz | Open Subtitles | إنهمامتشابهانتماماً! من الصعب أن نقول أيهما الأصلي وأيهما الشبيه! لقد تضاعفت متاعبنا! |
Öyle bir dünyayı hayal etmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن أتخيّل عالماً كهذا |
Birkaç saat önce buranın western filmi... gibi olduğunu hayal etmek çok zor. | Open Subtitles | ، من الصعب أن تتخيـّلوا أن" "! حدث مـُنذ عدّة ساعات مضت ! |
Burada yaşabilen bir şeyi hayal etmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن تتخيّل حياة شئ هنا |
Ceset bugün bulundu bu taklitçiyi tahmin etmek çok zor yeniden sahnede böyle hassas detaylı bir oyun olabilir. | Open Subtitles | ... الجثة التي وجدنا اليوم من الصعب أن نتصور أن محاكاةً يمكنها أن تستنسخ هذا المشهد بمثل هاذه التفاصيل الدقيقه |
Tetiği çekmeye ikna etmek, çok zor olmadı. | Open Subtitles | لم يكن من الصعب أن أقنعه بسحب الزناد |
Avukatları temsil etmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن تُمثل محامي |
Kocam onları yok etmek çok zor olduğu için kurtardı. | Open Subtitles | أنقذهم زوجي لأنه من الصعب جدا ً قتلهم |