Yardım etmeye çalışıyorsun, kalbini açıyorsun. Sen bilirsin. İyi günler. | Open Subtitles | تحاول أن تساعدهم تقدمها لهم من قلبك حسناً إستمتع بيومك |
Bu şey biraz alkole benziyor. Sen beni sarhoş etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | هذا الشيئ نصفه كحول أنت تحاول أن تجعلنى أثمل |
Beni tahrik etmeye çalışıyorsun,... - ...bildiklerimi açığa çıkarmak için. | Open Subtitles | أنت تحاول أن تقودني إلى الكشف عن المعلومات |
Şey, belki. Beni sarhoş etmeye çalışıyorsun. Benden yararlanmak için. | Open Subtitles | حسنُ، ربما وأنتِ تحاولين أن تجعليني أثمل وتتمنين الحظ بهذا. |
Olanları örtbas etmeye çalışıyorsun. Hayır! | Open Subtitles | انك تحاولين أن تتنصلى مما فعلتى لا ، ليس صحيحا |
Biz ayrıldık. ...bu boşluğu doldurmaya ve kırık kalbini tamir etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | و أنت تحاول أن تملأ الفراغ أجل, شيء ما كهذا |
Annenle olan görüşmemi seksle mi takas etmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول أن تقايض مقابلتي مع أمكِ بإقامة علاقة حميمة معك؟ |
Bizi mi yoksa kendini mi ikna etmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | حسناً ، هل تحاول أن تقنعنا أو تقنع نفسكَ؟ |
Sen... Kendini can almaktan hoşlanmadığına dair ikna etmeye çalışıyorsun. Gel gör ki kendine hakim olamıyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تحاول أن تخبر نفسكَ أنّكَ لا تحبّ القتل، لكنّكَ لا تستطيع أن تكفّ، لأنّ الموت قادم لنا كافّةً. |
Muazzam bir iş kariyerinin zirvesi olacaktı. Harold, sen Skip'i işi baltalayarak mutlu etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | كنهاية لعمله الكبير. إذاً هارولد أنت تحاول أن تجعل سكيب سعيداً |
Ve gelmiş burada asil gibi davranıp yolsuzluklarla mücadele etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | وهنا تحاول أن تكون شخصاً نبيلاً وتُحارب الفساد |
Neden beni onun kötü biri olduğuna ikna etmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | إذاً لماذا تحاول أن تقنعني بانها شخصٌ سئ ؟ |
Kendini bir makine olmadığına ikna etmeye çalışıyorsun ama diğerleri seni o şekilde görüyor. | Open Subtitles | تحاول أن تقنع نفسك أنك لست بآلة لكن هكذا يراك الجميع، |
Olanları örtbas etmeye çalışıyorsun. Hayır! | Open Subtitles | انك تحاولين أن تتنصلى مما فعلتى لا ، ليس صحيحا |
Onu kontrol etmeye çalışıyorsun. İşe yaramadığında da onu dışlıyorsun. | Open Subtitles | أنتي تحاولين السيطرة عليها وعندما لا يعمل ذلك, ترمينها |
Anlamaya, idrak etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تحاولين أن تكتشفي , تحاولين أن تفهمين العالم |
Neden bunları yok etmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تحاول إفساد هذا |
Annenin ölümünden dolayı kendini suçluyorsun eğlenmek falan istemiyorsun, aslında kendini yok etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تلوم نفسك لموت أمك لا تحاول الاستمتاع تحاول تدمير نفسك |
Beni sinir etmeye çalışıyorsun ama sinir edemeyeceksin. | Open Subtitles | انت تحاول ان تزعجني لكن هذا لن يجدي نفعا |
Ne halt etmeye çalışıyorsun, bizi öldürmeye mi? | Open Subtitles | ما الذى تحاول فعله , قتلنا ؟ |
Başarısızlığınızı telafi etmeye çalışıyorsun ama hâlâ bu işte yenisiniz. | Open Subtitles | أنت تُحاول التعويض عن الفشل بوقتٍ سابق، لكنّكم لا تزالون حديثي العهد بهذا الأمر يا رفاق. |
Kendini mi yoksa beni mi ikna etmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}أتحاولين إقناعي أم إقناع نفسك؟ |