Ev sahibi bizi en son davet ettiğinde aynı zamanda birkaç felsefeciyi de davet etmişti. | TED | وفي تلك المرة التي دعانا اليها ذلك الرجل الغني كان قد دعى عدد من الفلاسفة |
Ama hesabını da ödemeden oteli terk etmişti. | Open Subtitles | ولكنه كان قد غادرالفندق وتهرّب من دفع الفاتورة. |
Bana telefonunu verdiği konutu da 2 aylık kirasını vermeden terk etmişti. | Open Subtitles | كما أنه كان قد اختفى من المسكن الذي أعطاني عنوانه وهو مدين بإيجار شهرين. |
Biliyorsun, birisi bunu tahmin etmişti. | Open Subtitles | كما تعلمون , كما لو أن شخصاً كان قد تنبأ بذلك |
İlk amirim emekli olurken bana hediye etmişti. | Open Subtitles | أهداني إياها رئيسي السابق عندما تقاعد عن العمل |
Nicola Tesla 30 yaşındayken çoktan endüksiyon motorunu icat etmişti. | Open Subtitles | عندما كان عمر نيكولا تيسلا 30 كان قد اخترع المحرك النقال |
O iyi mi? İyi, görünüşe göre biz gittiğimizde orayı çoktan terk etmişti. | Open Subtitles | إنّها بخير، يبدو أنّه كان قد خرج قبل وصولنا. |
- Bir kere daha teşebbüs etmişti. | Open Subtitles | كان قد حاول الإنتحار مرّة بالفعل، كما تعلمين |
Son düzeltmeler geri geldiğinde, yazar "sanki" yerine "tıpkı"yı ve "mic'ed" yerine "miked" (mikrofon koymak)'ı kabul etmişti. | TED | بإكتمال الطبعة التجريبية الأخيرة، الكاتب كان قد وافق على "مثل" بدل "تشبه،" و "تزويد بالمايك" بدل "نُمَكرِف." |
bir leoparın saldırısına uğramıştı ve arkadaşları onu ormanda terk etmişti | TED | كان قد هوجم من قبل دبابات الليوبارد وقاموا برميه في الغابة . |
Dün gece Syed'i sorguya almak istedik, ama çoktan ülkeyi terk etmişti. | Open Subtitles | حاولنا جلب (سيد) ليلة أمس , ولكنه كان قد غادر البلاد بالفعل |
Tecavüz de etmişti. | Open Subtitles | بحلول ذلك كان قد كسر فكي ومعاصمي |
Atticus, bir daha kavga ettiğimi duyarsa... canıma okuyacağına yemin etmişti. | Open Subtitles | اتيكاس" كان قد وعدنى" ..... بأنة سيتخلى عنى إذا سمع أننى تشاجرت مرة آخرى |
Atticus, bir daha kavga ettiğimi duyarsa... canıma okuyacağına yemin etmişti. | Open Subtitles | اتيكاس" كان قد وعدنى" ..... بأنة سيتخلى عنى إذا سمع أننى تشاجرت مرة آخرى |
Annem Annie teyzemin adresini vermişti... ama eski arkadaşım Paddy Armstrong beni bir hippi komününe... davet etmişti. | Open Subtitles | كانت والدتي أعطتني عنوان خالتي "آني"... لكن صديقي القديم "بادي أرمسترونج" كان قد دعاني إلى بيت من بيوت الهيبيز |
Annem Annie teyzemin adresini vermişti... ama eski arkadaşım Paddy Armstrong beni bir hippi komününe... davet etmişti. | Open Subtitles | كانت والدتي أعطتني عنوان خالتي "آني"... لكن صديقي القديم "بادي أرمسترونج" كان قد دعاني إلى بيت من بيوت الهيبيز |
Zaten o sipariş etmişti. | Open Subtitles | كان قد طلب القلم بالفعل. |
Önemli biri olduğumu sandığı zamanlarda komşum hediye etmişti. | Open Subtitles | أهداني جاري إياها عندما كان يظن أني سأصبح مشهوراً |
Bir keresinde bir tüccar bana, Ermenistan'dan beyaz turna hediye etmişti. | Open Subtitles | أحد التجار أهداني يوماً كركي أبيض من أرمينيا الصغرى |