Değişimi fark etmiyoruz, çünkü kısa hayatlarımız var, 70, 80, şanslı isek 90 yıl. | TED | نحن لا نلاحظ التغيير لأننا نحيا حياة قصيرة، 70 أو 80 وإن كنت محظوظاً قد تبلغ التسعين. |
Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz ve insanları veya grupları kötü gösteren ya da ayrımcı insanlarla karşılaştığımızda fikirlerini gözden geçirmek konusunda onlarla konuşmak için ısrar etmiyoruz. | TED | ونلغي صداقتنا مع الأشخاص على فيسبوك، وعندما نقابل أشخاصًا يمارسون التمييز أو يشيطنون الأفراد أو المجموعات، نحن لا نصرّ على التحدث معهم للاعتراض على آرائهم ومناقشتها. |
"Bu" fizik olduğunda? Fark ettim ki toplumda fizikten ve imajından bahsettiğimizde onunla yapabileceğimiz şeyleri dâhil etmiyoruz. | TED | وأدركت أننا عندما نتحدث عن الفيزياء في المجتمع وصورتها في أذهاننا، نحن لا نضمن الأشياء التي يمكننا فعلها عندما نعرفها. |
Yardımın karşılığında sana bir anlaşma teklif etmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نعرض عليكِ إتفاقاً مٌقابل مٌساعدتك |
Ayrıntılı, yavaş olmayan ve acı veren bir ölümden söz etmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لن نتوسع فى التفاصيل,لا نريد موتاً بطيئاً أو مؤلماً |
Günlük yaşamımızda bu değişken kuantum gerçekliğini tecrübe etmiyoruz. | TED | نحن لا نجرب حقيقة هذا السائل الكمي في حياتنا اليومية. |
Çok basit: molekülleri, bileşikleri biz icat etmiyoruz. | TED | الامر بسيط: نحن لا نخترع الجزيئات او المركبات |
Mükemmele ulaştığımızı iddia etmiyoruz, ama yine de işleyen bir sistemimiz var. | Open Subtitles | نحن لا نتظاهر لتحقيق الكمال ، لكن لدينا نظام ، و هو يعمل. |
Merhaba hayatım. Rahatsız etmiyoruz, değil mi? | Open Subtitles | مرحباً عزيزتي نحن لا نُضايقُك أليس كذلك؟ |
Ondan bunu rica etmiyoruz. Kanunlara göre zaten bunu yapmak zorunda. | Open Subtitles | نحن لا نَسْألُها طبقاً للقانونِ، هي يَجِبُ أَنْ تَشهد |
Neden hareket etmiyoruz? | Open Subtitles | نحن لا نتحرك , لماذا لا نتحرك ؟ أنا لا أعلم |
Yani, kabul edelim artık birbirimizi mutlu etmiyoruz. | Open Subtitles | أعني.. يجب ان نواجه الأمر نحن لا نجعل بعضنا البعض سعيد مرة أخرى |
Bu işe karışmak istemiyorum. Sizi rahatsız etmiyoruz. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أتدخل فى هذا نحن لا نزعجك |
Ama bizim için yapma; bunu hak etmiyoruz. | Open Subtitles | ولكن لا تفعل هذا من أجلنا نحن لا نتستحقك |
İnsanlığın gerileme ve çökme olasılığını inkar etmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نكرر إمكانية موت أو أحياء البشر |
Bize kendimizi suçlu hissettirip gitme, bunu hak etmiyoruz. | Open Subtitles | لا تترك هذا الذنب علينا! نحنُ لا نستحق هذا. |
Sizin okuldan ayrılmanızı tavsiye etmiyoruz çünkü Bayan Rinsky bunu bizzat kendi halletmek istiyor. | Open Subtitles | الأن نحن لن نأمركِ بترك المدرسه لأن الأنسه رنسكي تود التعامل مع هذا مباشره |
Neden soygun olabilir, ama diğer şeyleri göz ardı etmiyoruz. | Open Subtitles | ومن الممكن كان الدافع السرقة، ولكننا لا نستبعد أي شيء. |
Ama kirli işlerimizi yapmaları için psikopatlar icat, etmiyoruz, değil mi? | Open Subtitles | لكننا لا نختلق علة نفسية ما لتبرر أفعالنا السيئة أليسَ كذلك أيتها الطبيبة ؟ |
Neden bu sohbete toplantı odasında devam etmiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نأخذ الأمر إلى قاعة الإجتماعات ؟ |
Hayır. Neden daha fazlasını teklif etmiyoruz? | Open Subtitles | كلاّ، لماذا لانقوم برفع المبلغ من البداية ؟ |
Bu kaynakların ne kadar değerli ve nadide olduklarını fark etmiyoruz ve ilgisizliğimiz yüzünden onları yok etmeye devam ediyoruz. | TED | ونحن لا ندرك مدى أهمية وقيمة هذه الموارد، ومع ذلك، من خلال لامبالاتنا، نستمر في تدميرها. |
Onların önünde asla kavga etmiyoruz. | Open Subtitles | لم نتشاجر أمامها يومًا |
Neden tam hedefi vurduğumuzu ama düğünün bir hata olduğunu itiraf etmiyoruz? | Open Subtitles | حسنٌ، لمَ لا نقول الحقيقة، أننا تمكنا من الهدف الصحيح، لكن الزفاف كان خطأ غير مقصود؟ |
Sizin için tehdit teşkil etmiyoruz insanlar. Tek amacımız anlamak. | Open Subtitles | لا نمثل تهديداً على البشر قاطني الأرض غرضنا هو الفهم |