etrafıma baktım ve bunun tüm çevremde böyle olduğunu gördüm. Abartısız yüzlerce birey kendi bedenlerine ve kişiliklerine uymayan bir avuç sesi kullanıyordu. | TED | نظرت حولي ورأيت هذا يحدث في كل مكان من حولي، حرفيًا، مئات من الأشخاص يستخدمون أصواتًا معدودة، أصوات لا تلائم أجسامهم ولا شخصياتهم. |
Çimenli yolların birinde. Sopayı aldım, salladım, etrafıma baktım, gitmiş. | Open Subtitles | بأحد الممرات السالكة، إلتقطتُ المضرب، وأرجحته إستعداداً للتصويب، نظرت حولي فكانت إختفت. |
etrafıma baktım ve üç adamımın yerde yattığını gördüm. | Open Subtitles | نظرت حولي ورايت عشره من رجالي ملقين ارضا |
etrafıma baktım ve tüm bu insanları gördüm-- | Open Subtitles | مم ، نظرت حولي و... ورأيت كل هؤلاء الناس.. |
etrafıma baktım. Diğer herkes de korkmuştu. | Open Subtitles | و نظرت حولي, الجميع كانوا مرتعبين أيضًا |
Paraşütüm açıldıktan sonra etrafıma baktım. | Open Subtitles | عند انفتحت مظلتي نظرت حولي |
Ha, ha, ha. etrafıma baktım. | TED | نظرت حولي |
etrafıma baktım. | Open Subtitles | نظرت حولي |
etrafıma baktım. | Open Subtitles | نظرت حولي |