Bu her zaman kullandığımız birşey. Araba kullanırken, takip ediyorsunuz, etrafınızdaki arabaları takip ediyorsunuz. | TED | وهو مانستخدمه طيلة الوقت، فأنت حينما تسوق فأنت تُتابع، تنتبه لسيارات التي حولك |
Onu keşfedin, onu yaşayın ve yalnız kendiniz değil, etrafınızdaki herkes için... Çünkü dünyayı değiştirmek buradan başlar. | TED | اكتشف ذلك، وعشه، ليس من أجلك فحسب، بل من أجل كل من حولك أيضًا، لأن ذلك هو ما سيغيّر العالم. |
Doğal dünya hakkında çok az şey bilmek, her zaman etrafınızdaki tüm yelpazeyi algılamanıza yardımcı olur. | TED | مع العلم أنّ أمورا قليلة فقط في العالم الطبيعي تستطيع مساعدتك لإبصار الطيف الضوئي كاملا الموجود حولك طيلة الوقت. |
etrafınızdaki fiziksel dünya ile etkileşmek için de kodlayabilirsiniz. | TED | يمكنكم أيضا البرمجة للتفاعل مع العالم المادي من حولكم. |
etrafınızdaki herkesin hedeflerine ulaştığını görmekten yoruldunuz mu? | Open Subtitles | هل سئمتم من النظر حولكم ورؤية الجميع يحصلون على مبتغاهم وأنتم لا تحصلون عليه؟ |
Eğer bilinçli olarak dinlerseniz, etrafınızdaki sesleri kontrolünüz altına alabilirsiniz. | TED | فإذا كنت تستمع بصورة واعية سيمكنك التحكم بالصوت المحيط بك |
Ama kanıtlanan en büyük tehlike etrafınızdaki insanları sinir etmeniz. | TED | ولكن أكبر خطر مثبت هو أنه يزعج الذين حولك. |
etrafınızdaki dünyayının fazlasını anlayabilmeniz için sadece daha iyidir. ve sizin iletişim kurdugunuz insanları, ve öğrendiklerinizi hatırlamanız | TED | إنّّه لأمْرٌ جيّد أن تكون قادراً على فهم العالم من حولك بصورة أكبر والناس الذين تتواصل معهم، وتذكُّر ما تعلّمته. |
etrafınızdaki kelimelere bakmanız yeterli, işte o zaman göreceksiniz. | TED | لانه يتوجب عليك النظر خلف الكلمات حولك لكي تجدها |
etrafınızdaki kadınlar.. hepsi güzel ve seçkin. | Open Subtitles | كل هؤلاء النساء من حولك جميلات و متأنقات |
etrafınızdaki insanları bile neşelendirir. | Open Subtitles | اللعنة، أعتقد أنه حتى يبهج الناس من حولك. |
Gelecek kuşaklar için etrafınızdaki dünyayı nasıl etkiliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف ستؤثر على العالم من حولك وعلى الأجيال القادمة ؟ |
Mutluluk, etrafınızdaki insanları mutlu olduğunuza inandırmak değildir. | Open Subtitles | السعاده ليست أنك تقنع الناس حولك أنك سعيد |
Ama etrafınızdaki şu insanlara bakarsanız, hayatlarını bahşedilmiş olarak görüyorlar. | Open Subtitles | ولكن إذا نظرتِ إلى أولئك الأشخاص من حولك. |
etrafınızdaki herkes çok kaba ve çirkin görünür. | Open Subtitles | والجميع من حولك يبدون لئيمين جداً وقبيحين |
etrafınızdaki insanlardan bahsediyoruz hayatınızı beraber geçirdiğiniz insanlar. | Open Subtitles | الناس حولك هم أساسا من سينتهي بك المطاف بقضاء وقتك معهم |
Ve sizler, etrafınızdaki işaretleri görmezden gelerek yaşamlarınızı sürdürmeye devam edeceksiniz. | Open Subtitles | و انتم ستكملون حياتكم متجاهلين كل العلامات التي حولكم |
Beni duyabiliyorsanız.. Size etrafınızdaki firmalara bakmanızı tavsiye ederim. | Open Subtitles | إذا سمعتموني , أريد منكم أن تنظروا حولكم لكل هاته الشركات |
Haklısın, etrafınızdaki her yeri kapatıyorlar. | Open Subtitles | أنتِ محقّة، إنّهم يقيمون حاجزاً محيطيّاً حولكم. |
etrafınızdaki şirketlere bakarsanız, gerçekten yenilikçi olan girişimlere, şimdi hayatımızı değiştirdiğini doğal karşıladığımız. Biliyor musunuz? | TED | إذا ألقيتم نظرة على الشركات والابتكارات الحديثة من حولكم التي نعتبرها من المسلمات التي غيرت حياتنا، حسنًا، أتعرفون أمرًا؟ |
Kişisel olarak kendinizi, sosyal veya duygusal anlamda etrafınızdaki insanlardan kopuk hissedip hissetmediğinize bağlıdır. | TED | وتعتمد بشكل مطلق على ما إذا كنت تشعر بالانفصال شعوريًا أو اجتماعيا عن المحيطين بك. |