Eğer merak ettiğiniz buysa ilerisi için onun işiyle ilgili bir hak talebim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي عائد من ممتلكاته، إذا كان هذا ما تفكرين به. |
İma ettiğiniz buysa sırt roketini ona ben vermedim. | Open Subtitles | "لم أقم بإعطائه الـ"باك إذا كان هذا ما تقصده |
Merak ettiğiniz buysa bu sabahki gösteriyle biraz bile etkilenmedim, Bay Edwards. | Open Subtitles | لم أتأثر بمظاهرة الصباح. إن كان هذا ما تتساءل عنه سيد (إدواردز). |
Çok güzel, Bay Fryer. Eğer arzu ettiğiniz buysa, yapacağım. | Open Subtitles | أحسنت صُنعاً سيد (فراير)، إذا كان هذا ما تريده، فلك ذلك. |
Eğer ima ettiğiniz buysa. | Open Subtitles | إن كان هذا ما ترمي إليه |