"ettirdi" - Traduction Turc en Arabe

    • جعلني
        
    • جعلتني
        
    • لقد قامت
        
    • جعلنى
        
    Bana, seni bu tip işlerden uzak tutmam için yemin ettirdi, Jimmy. Open Subtitles لقد جعلني أعده بإبعادك عن كل هذا جعلني أعده يا ، جيمي
    Ancak bu bana koçların çok önemli olduğunu fark ettirdi. TED لكن هذا جعلني أدرك أن المدربين كانوا على وشك اكتشاف شيء مهم جداً.
    Yola çıkmadan önce sana vermem için bana yemin ettirdi. Open Subtitles لقد جعلني أقسم بأن أعطيها لك قبل أن يرحل
    Bir şey söylemem için yemin ettirdi. Open Subtitles في النهاية جعلتني أقسم بأني لن أخبر أحداً بما رأيته
    Ama size fazladan ilgi göstermem için yemin ettirdi. Open Subtitles ولكنّها جعلتني أعدها بأن أنتبه عليكَ بشكل خاصّ
    Annem bu halıyı İran'dan ithal ettirdi de. Open Subtitles لقد قامت أمي بإستيراد تلك السجادة من ايران
    - Kimseye söylememem için yemin ettirdi. - Eğer bir duyulsaydı, ordudan atılırdı. Open Subtitles لقد جعلنى أقسم ألا أخبر احدا أنت تعلم اذا انتشر الخبر
    Yola çıkmadan önce sana vermem için bana yemin ettirdi. Open Subtitles لقد جعلني أقسم بأن أعطيها لك قبل أن يرحل
    Bana yapmamı istediği şeyi yapmadan önce yemin ettirdi. Open Subtitles لقد جعلني أقسم وذلك قبل أن يخبرني بما أراد
    Biliyorsun, baban, hastanede sen doğduktan hemen sonra, kendine bir şey olacak olursa seninle ilgileneceğime dair bana yemin ettirdi. Open Subtitles كما تعرف؛ في المستشفى مباشرة بعد ولادتك جعلني والدك أقسم
    Sır tutmam için bana yemin ettirdi onun için hiçbir şey söyleyemezsin, anne. Open Subtitles جعلني أقسم على السرية , لذا لا يمكنكما قول شئ أمي
    Ama diğer yandan ne kadar az adamla birlikte olduğumu fark ettirdi. Open Subtitles وهذا جعلني أدرك قلة عدد الرجال الذين خرجت بصحبتهم
    Bak, babam hiçbir şey söylememem için bana yemin ettirdi. Open Subtitles انظري, أبي جعلني أوعده على عدم قول أي شيء
    Antika ve 40 yıllık sarkık tren enkazı vücudumdan nefret ettirdi. Open Subtitles لقد جعلني اكره جسدي المترهل ذا الـ 40 عام
    Şempanzeleri alet kullanırken çekmek bana onlara ne kadar yakın olduğumuzu fark ettirdi. Open Subtitles تصوير قرود الشامبانزي وهم يستخدمون الأدوات جعلني أدرك كم نحن قريبون منهم.
    Çünkü bana seninle olmak istediğimi fark ettirdi. Open Subtitles لأنها جعلتني أدرك بأنني أريد أن أكون معك
    Dün geceki sarsıntı, büyük bir afetin ne zaman olacağını bilemeyeceğimiz fark ettirdi. Open Subtitles هزة يوم أمس جعلتني أدرك أنك لا تعرف متى ستحدث الضربة الكبرى
    Ama bana fark ettirdi ki, kim olduğumu ve ne istediğimi tanımlamazsan, başkası tanımlayacaktı. Open Subtitles لكنها جعلتني اعتقد انه اذا لم اعرف نفسي وما ارتده شخص آخر سيفعل
    Onu asla aramayacagima ve bir kizim oldugunu asla düsünmeyecegime dair yemin ettirdi bana. Open Subtitles جعلتني اوعدها بأنني لن ابحث عنها لذلك اعتبر بنفسي بانني لم ارزق بطفلة
    Kendisini davet ettirdi. Ne diyecektim ki? Open Subtitles لقد قامت بدعوة نفسها ماذا كان علي أن أقول ؟
    O ağaçları zihin gücüyle hareket ettirdi! Open Subtitles لقد قامت بتحريك تلك الأشجار بعقلها
    Bana onun sözlerini söylemem için yemin ettirdi. Open Subtitles جعلنى أقسم على النطق بنص كلماته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus