Dün gece evde olmadığını mı söylüyorsun? Hayır. | Open Subtitles | هل تريد اخباري انك لم تكن في المنزل البارحة ؟ |
Geldiğinde evde olmadığını ve Hintli arkadaşının eve ayak bastığın an mesajı ulaştırdığını söyle. | Open Subtitles | هيي تأكد ان تخبره انك لم تكن في المنزل وان صديقك الهندي اعطاك الرسالة |
Ve kapı görevlisine evde olmadığını söyletti, | Open Subtitles | وقد أخبرت البوَّاب أن يقول لي ..بأنها ليست في المنزل |
Bu da ne! Onun evde olmadığını söylemiştin. Yalan söyledin! | Open Subtitles | ما هذا بحق الجحيم لقد قلت أنها ليست في المنزل, لقد كذبت |
Hayır, Babanın evde olmadığını biliyorum.Baban benim. Hayır, Baban benim! | Open Subtitles | لا، أعرف والدك ليس بالمنزل أنا والدك لا أنا والدك |
Dün gece evde olmadığını sen söyledin. | Open Subtitles | أنت بنفسك قلت أنها لم تكن بالمنزل ليلة البارحة |
Bütün dünyaya evde olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | إنها تقول للعالم أجمع أنها ليست بالمنزل |
Hastalığın sonunda babam sadece annemin neden evde olmadığını sorabiliyordu. | Open Subtitles | في نهاية حياته ، كل ما تمكن عليه أبي هو الاستفسار لماذا أمى لم تكن في البيت |
Polise onun olay akşamı evde olmadığını söyleyerek. | Open Subtitles | بإخبار الشرطة أنها لم تكن في المنزل تلك الليلة. |
Polise onun olay akşamı evde olmadığını söyleyerek. | Open Subtitles | بإخبار الشرطة أنها لم تكن في المنزل تلك الليلة. |
Gördün mü? Sana evde olmadığını söyledim. | Open Subtitles | أرأيت , أخبرتك أنها لم تكن في المنزل |
Adama kedinin evde olmadığını söyledim. | Open Subtitles | ظللت أقنعه بأن القطة لم تكن في المنزل |
evde olmadığını hissedebiliyorum. | Open Subtitles | بأمكاني ان اشعر بأنها ليست في المنزل |
Babanın evde olmadığını söylemiştin. Onun odasında uyuyabilirim. | Open Subtitles | لقد قلتي أن والدك ليس بالمنزل يمكننا النوم في غرفته |
Babanın evde olmadığını söylemiştin. Onun odasında uyuyabilirim. | Open Subtitles | لقد قلتي أن والدك ليس بالمنزل يمكننا النوم في غرفته |
Eşin pes edip dün gece evde olmadığını söyledi. | Open Subtitles | زوجتك فضحتك للتو أخبرتنا أنك لم تكن بالمنزل ليلة أمس |
Midge'in arabası orada duruyor. Bob, evde olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | سارة (ميدج) هُناك قال (بوب) أنها ليست بالمنزل |
Onun evde olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | حدث أن علمت أنها ليست بالمنزل |
Kızın evde olmadığını anladım. Sen korkunç bir komşusun! | Open Subtitles | ـ اعتقدت انها لم تكن في البيت ـ انت جار فضيع |