Ama doğduğu eve bir daha dönmemesi çok üzücü. | Open Subtitles | ولكن يا له من خزي إذ لم يعد أبدا إلى المنزل الذي وُلد به |
eve bir çekiçle gelip, birisini dövmek için aranırdı. | Open Subtitles | جاء إلى المنزل ثملاً و كان يبدو مظهره هائلاً |
Lane, eğer seni eve bir daha tok ve mutlu gönderirsem, annen beni öldürecek. | Open Subtitles | لين, أمك ستقتلني إذا أستمريت بإرسالك إلى المنزل متغذية وسعيدة |
eve bir baskın düzenlemek o kadar zor olmasa gerek. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون صعباً أن تشنّ غارة على المنزل. |
Bir kaç ay önce tünelin bitişindeki eve bir teklif yapmış. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر، قام بعرض مراهنة على المنزل المجاور لمنزل النفق |
Şu eve bir bak. Çöplükten farkı yok. | Open Subtitles | أنظر لهذا المكان إنه قمامة |
Bonnie'nin yanına gitmeden eve bir uğrayım dedim. | Open Subtitles | جئت إلى البيت لتبديل ثيابي قبل ذهابي لمنزل (بوني). |
Merak ediyordum da, neden karım eve bir silah getirme gereği duysun ki? | Open Subtitles | ماذا تعني? كنت أتساءل عن سبب الذي يجعل عروسي تحضر مسدسا إلى بيتي. |
Bir tane salağa arada bir, eve bir çiçek getirmesini söyle. | Open Subtitles | أتقاضى أجري بالساعة لأقول لأحمق ما بإحضار الزهور إلى المنزل |
Ve gelin ve damat günün sonunda, eve bir çuval nakitle dönüyor. | Open Subtitles | والعريس والعروس في نهايـة اليــوم يذهبون إلى المنزل مع حزمــة نقـــود |
Hayır, o iş Millie eve bir gladyatörle gidince bitti. | Open Subtitles | لا,لقد إنتهى هذا عندما ذهبت إلى المنزل مع مصارع |
Ne zaman eve bir kız getirsem, onu yemeye çalışıyorsunuz! | Open Subtitles | كل مرة آتي بفتاة إلى المنزل تحاولون أكلها |
Zamanım doldu. Korkarım ki eve bir daha dönemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد نفذ الوقت مني, وأنا خائفة مِن أن أعود إلى المنزل |
- Selam. - Beni ağırladığınız için teşekkürler. Dylan'ın eve bir kız getirmesine sevindim. | Open Subtitles | شكرا لك لإستضافتي من الجميل أن يحضر جيمي حبيبتة إلى المنزل |
eve bir uğrayıp çocuklara bakacağım. | Open Subtitles | أنا سأعود إلى المنزل لبعض الوقت لاطمئن على الأطفال |
Ne zaman gelip eve bir göz atabilirsiniz? | Open Subtitles | متى يمكنك الحضور وألقاء نظرة على المنزل ؟ |
Arabayla geçerken eve bir tenis topu atıyordum. | Open Subtitles | كنت في الممر، أقذف كرة على المنزل كرة لعبة المضرب |
Evet, eve bir uğrayıp eşyalarımı alacağım.. | Open Subtitles | أجل، سأقوم بالمرور على المنزل ...لأخذ أغراضي و |
Hava kuvvetleri eve bir tonluk bomba attı. | Open Subtitles | سلاح الجو ألقى قنبلة تزن طن على المنزل |
Şu eve bir bak! | Open Subtitles | يا للهول أنظر لهذا المكان |
Bonnie'nin yanına gitmeden eve bir uğrayım dedim. | Open Subtitles | جئت إلى البيت لتبديل ثيابي قبل ذهابي لمنزل (بوني). |
Krishnakant, ben eve bir kızımı götürüyorum, bir gelini değil. | Open Subtitles | كريشناكنت جي، انا سآخذ ابنتي إلى بيتي.. ليس كزوجة ابني ولكن كإبنة لي |