Bu eve dönüş yolunda. İşte şu tepenin arkası Kuzey Kore | TED | هذا في الطريق إلى البيت. وهذه كوريا الشمالية أعلى التل. |
Evet, eve dönüş yolunda onu bir soyguncudan kurtarmıştım. | Open Subtitles | نعم ، و في الطريق إلى البيت أنقذتها من قاطع طريق |
Perde arasında için geçecek ben de ikinci perdenin şarkısını eve dönüş yolunda arabada söyeyeceğim. | Open Subtitles | سيغمى عليها من قبل الاستراحة وسوف يكون لي لغناء الثاني فعل في السيارة في الطريق إلى البيت. |
eve dönüş yolunda acıkabilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت انك ستجوع في رحلة العودة للمنزل أعددت لك بسكويت بالزبدة. |
İstersen eve dönüş yolunda yanında kalabilir. | Open Subtitles | أبقيه معك في رحلة العودة إذا أردت |
eve dönüş yolunda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و قال انه في طريقه للمنزل من العمل |
ve eve dönüş yolunda sarhoştu. | Open Subtitles | ربما ثمل وهو في طريقه للمنزل |
Ben bilirim çünkü Kai'yi ve eve dönüş yolunda karşıma çıkacak herkesi öldüreceğim. | Open Subtitles | -أنا أجزم لك بذلك . لأنّي سأقتل (كاي) وأي امرئ يعترض طريق عودتي للديار. |
- O zaman eve dönüş yolunda bana öğrenemediğin her şeyi anlatırsın. | Open Subtitles | حسنًا، في الطريق إلى البيت يمكنك أن تقول لي كل شيء أنتِ لم تتعلمي. |
Bu durgun sulara gelmemin tek sebebi, elimde kanıtla eve dönüş yolunda olacağımdan emin olmaktı. | Open Subtitles | سـبب مجيئي الى (بروكسل) لأطمئن في رحلة العودة الى (اميريكا) والدليل معي |
Babam eve dönüş yolunda. | Open Subtitles | أبي في طريقه للمنزل. |