Linnet Doyle'la karşılaşıp evlendiğini görmek, çok hoş bir sürpriz olmuştur. | Open Subtitles | اظن انها كانت مفاجأة سارة لك ان تعرف ان بينيت تزوجت |
Brian onun Londra'ya dönüp evlendiğini söyledi... ben de onları bu akşam için davet ettim. | Open Subtitles | وقد اخبرنى براين انها عادت الى لندن الآن و تزوجت لذا,فقد دعوتهم للحضور الليلة بالمناسبة, من هو السيد انتون ؟ |
Babasının başka biriyle evlendiğini ve bir kızı daha olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أو أنها تعرف أن أباها تزوج من قبل وكان لديه أبنة أخرى |
Ona sadece değersiz bir isim ve iyi niyet dolu bir sefalet verecek bir muslukçuyla, basit bir kilisede beyazlar içinde evlendiğini görmek için mi? | Open Subtitles | لتُريها تتزوج في فستان أبيض في كنيسة صغيرة مع سمكري يعطيها أسماً لا يسوى و قذارة تحتوي على النيات الطيبة؟ |
evlendiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنت متزوج شخص ما أنك قابلت في كلية إدارة الأعمال. |
evlendiğini duymuştum ve kocanın kim olduğunu da ama senin kalbinin de benim kadar ıssız olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد علِمتُ أنكِ متزوجة و لمن أنتِ متزوجة ثم ظننت أنه لربما حياتها فارغة كما هي حياتي |
Karımın tekrar evlendiğini ve resmen ölü ilan edildiğimi söyledi. | Open Subtitles | قال إن زوجتي ستتزوج ثانية, و إن وفاتي قد أعلنت |
Onunla köpeği için evlendiğini söyle canım. | Open Subtitles | قولي لي يا عزيزتي إنك تزوجته من أجل كلبه |
Mirasyedinin biriyle evlendiğini duydum. | Open Subtitles | أعلم فقط بأنها تزوجت شخصًا ما ورث ثروة طائلة. |
- Sana yakın olabilmek içindi,evlendiğini yada babamın açlıktan öldüğünü asla bilmiyordum | Open Subtitles | هكذا بالقرب منك ولم اعلم ابدا انك تزوجت او ان والدى قد مات من الجوع |
Mezar taşında Bayan Feathers'a biricik kızının niçin herkesin... gaddar ve ahlâksız bildiği namlı bir katil ve soyguncuyla evlendiğini açıklayan hiçbir yazı yoktu. | Open Subtitles | و لم يتواجد اي شيء يوضح للسيده فذرز لماذا تزوجت أبنتها الوحيده من لص مشهور، قاتل، ورجل شرير وذو طبيعة عدوانية. |
Kendisinden üst düzeyde biriyle evlendiğini düşünmüştü ve babam da ona imkansızı vaat etmiş, ama sözünü tutmamıştı. | Open Subtitles | كانت تعتقد انها تزوجت من طبقة غنية لقد وعدها بالكثير ولكنه لم يستطع الوفاء بوعوده |
Ne tuhaftır ki, kocasının gemideki arkadaşıyla evlendiğini söylemedi. | Open Subtitles | والمضحك ، انه لم تذكر أنها تزوجت زميل زوجها |
Onun senin yarı kızınla evlendiğini görmek beni çok heyecanlandırıyor. | Open Subtitles | أنا مسرورٌ جداً لرؤيته تزوج ابنتك الوسطى |
Onun senin yarı kızınla evlendiğini görmek beni çok heyecanlandırıyor. | Open Subtitles | أنا مسرورٌ جداً لرؤيته تزوج ابنتك الوسطى |
Onun tekrar evlendiğini öğrendiğimde bizi davet ettirdim. | Open Subtitles | عندما وجدتها سوف تتزوج ثانية حصُلت علي دعوة لنا |
Jamie'nin onunla evlendiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | انا لم اكن اعرف ان جيمى متزوج منها |
Eveet,kadınların nasıl evlendiğini biliyorsunuz, ve hepsi,...onlar.. | Open Subtitles | حسناً النساء يعرفن ما اذا كانت المرأة متزوجة ام لا |
İngiltere'deki en aptal adamlardan biriyle evlendiğini biliyor. | Open Subtitles | أنها تعلم أنها ستتزوج واحدا من أغبى الرجال فلى أنجلترا |
Düşündüğü gibi bir adamla, kralla, evlendiğini görmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد لها أن تراني الرجل والملك الذي ظنّت أنها تزوجته |
Hamile bırakılmış kız arkadaşıyla evlendiğini göz özünde bulundurarak düşünemiyorum. Öyle değil mi? | Open Subtitles | باعتبار أنه سيتزوج الفتاة التي أدى إلى حملها، أليس كذلك؟ |
Uzun zamandır evlendiğini görmek istiyordum. | Open Subtitles | إبني، أنا سعيد حيال ذلك. كنت أريد أن أراك متزوجا منذ سنوات |
Evet, çünkü bana eski sevgilin seninle evlenmek istemedi diye benimle evlendiğini söyledin. | Open Subtitles | نعم وأنت قلت بأنك تزوجتني.لأن حبيبتك السابقه لم تقبل بالزواج بك |
Biz-Biz kısa bir dönem nişanlıydık. evlendiğini duyduğum günü hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | . لقد إرتبطنا بسرعة لا ذلت اذكر اليوم الذي سمعت فيه انكِ تزوجتي |
Bir de evlendiğini görsem. | Open Subtitles | و تمنيت أن أعيش لأراك تتزوجين يوما ما |
Seni çok önemsediği için onunla evlendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | أتعلمين, لقد قلتي أنك تزوجتيه لأنه أظهر إهتماماً عميقاً بك |
Bir tanesiyle evlendiğini sanıyorsun ama aslında bütün çete ile evleniyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين بأنكِ تزوجتِ شخص ، لكنكِ في الحقيقة ستتزوجين جميع القبيلة |
Ve böyle bir adamın benimle evlendiğini düşünmekten çok gurur duyuyordum. | Open Subtitles | و كنتُ بغاية الفخر بالتفكير .بأن رجلاً كهذا تزوجني |