Bana sorarsan demir gibi bir kadınla evlenmek için özbeöz erkek olmak lazım. | Open Subtitles | حسنا , إذا تسألني , أنه يأخذ رجل حقيقي للزواج من أمرأة قوية |
ki baştan çok sevdiğiniz birisi ile evlenmek için oldukça çekici bir iddia. | TED | وهو حجة قاهرة فعلاً للزواج من شخص تحبه جداً في المقام الأول |
Sana Jake'in onu kendisiyle evlenmek için nasıl zorladığını anlattı mı? | Open Subtitles | هل أخبرتك عن تلك القصة عن أن جايك أجبرها على الزواج منه |
- evlenmek için küçük olduğunu söyleyen hiç kız yoktur. | Open Subtitles | أية فتاة تبدو صغيرة جدا لتتزوج حسب طريقتك هذه |
Ve Efendim ve Bayan sizden izin almak istiyorum Bayan Amy Foster ile evlenmek için. | Open Subtitles | وكذلك، السيدوالسيدة لقد طلب مني أن آخذ إذنك لأتزوج السيدة آمي فوستر |
Bu salak şehre geldim ve en yakın arkadaşım evlenmek için beni sepetledi... | Open Subtitles | - لقد أتيت لهذا المدينة الغبية ، وأعزّ صديق لي تخلّى عني ليتزوج |
Tegmen Manion'la evlenmek için mi ilk kocanzdan bosandnz? | Open Subtitles | لا. طلّقتَ زوجَكَ الأولَ لتتزوجي الملازم مانيون |
Orta yaşlı insanlar boşanmak için aceleci davranırken, genç yetişkinler evlenmek için acele ediyorlar. | TED | يستعجل متوسطو العمر في أخذ قرار الطلاق ويستعجل الشباب للزواج. |
Tıpkı diğer Maasai kızları gibi, çok genç bir yaşta evlenmek için nişanlandım. | TED | ومثل فتيات شعب الماساي الأخريات، خُطبت للزواج في سنٍ صغيرة جدًا. |
evlenmek için hazır değilim, yani niye burdan defolup gitmiyorsun? | Open Subtitles | أنا لست مستعدا للزواج لماذا فقط لاتخرجين من هنا |
O bir oğlanla evlenmek için buraya gelmiş olmalı ve o çocuk onu buraya hille ile getirip aşağıya itti.. | Open Subtitles | من المحتمل أنها جائت إلى هنا للزواج من شخص ما ويبدو أن هذا الشخص هو الذى دفعها من هنا |
şimdi söyle bana o buraya evlenmek için mi yoksa intihar için mi geldi? | Open Subtitles | الآن أخبرني، هل جاءت هنا للزواج أم للإنتحار؟ |
Bu Cindy D'Amato olmalı. Super Mac'te çalışan. evlenmek için işi bırakmıştı. | Open Subtitles | يجب أن تكون سيندي ديماتو تعمل لدى ماك للزواج |
evlenmek için iyi bir nedenin olmalı. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن الجميع يحتاج لسبب ليقدم على الزواج |
Ve o aşağılığın işini bitirdikten sonra Chanda benimle evlenmek için hazır olacaktır. | Open Subtitles | و بعد أن أنتهي من ذلك الحقير.. تشاندا، ستكون مستعدة للموافقة على الزواج بي. |
Katolik bir kadın ile- evlenmek için dininden dönmeyi, gerçekten ve ışıktan vazgeçip karanlığı kabul ettin. | Open Subtitles | و بالتحول عن ايمانك لتتزوج من امراه كاثوليكيه رومانيه و تترك الحقيقه و النور |
Annemi televizyondan öğrendi ama Alexis'e Wilhelmina'yla evlenmek için annemden boşanacağını ben söylemem. | Open Subtitles | شوف ترى درت عن امي من التلفزيون ولكن لن اكون الشخص الذي يخبرها انك طلقت امنا لتتزوج وليليمينا |
Emily ile evlenmek için izin veriyor musun? | Open Subtitles | أيمكنني أن أحصل على الاذن منك لأتزوج ايميلي ؟ |
Rachel ile evlenmek için, Yakup yedi yıl daha çalışmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | و ليتزوج من "راحيل" أُرغم "يعقوب" للعمل سبع سنين أخرى |
Kasttaki yerini kaybedip atalarımızın yüzüne en kara rengi karıştırıyorsun ... halkının azılı suclu ve yasadısı işler yapan biriyle evlenmek için. | Open Subtitles | أنت ستخسرين وضعكْ وطبقتك . اللون الأسود في وجوه أجدادنا لتتزوجي رجل من نوع الناس الذين يحبون الجرائم ؟ |
Birazcık beklemeliyiz evlenmek için. Sabredebilir misin? | Open Subtitles | يجب أن ننتظر حتى نتزوج أتعتقدين أنه لديك الصبر? |
Az önce kızınızla evlenmek için izin istedim. | Open Subtitles | وصهركِ في المستقبل، لقد طلبتُ توّاً الإذن بالزواج من ابنتكِ |
O ikisi evlenmek için çok gençler. | Open Subtitles | هذان الإثنان مازالا صغيران علي الزواج |
evlenmek için yeni bir yer bulabileceğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | أتعلمين ؟ يظن أننا قادرون علي إيجاد مكان آخر للزفاف. |
Umarım evlenmek için bir kıza ihtiyacın olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك تَعْرفُ بأنّك تَحتاجُ بنت للزَواج منها؟ |
-Ben hiç gitmem. Şu Tommy'le evlenmek için Vegas'a gitmiştir diyorum. | Open Subtitles | بماذا تريد أن تراهنني بأنها ذهبت ((لفيجاس للتزوج من((تومي |
Ev erkeği biriyle evlenmek için başka bir neden daha. | Open Subtitles | سبب آخر لكي تتزوجي رجل المنزل |
Howard, evlenmek için geri dönmeni beklemek istemiyorum. Ne? | Open Subtitles | هاورد" أنا لا أريد الإنتظار" حتى تعود كي نتزوج |
Ve sonunda, tekrar evlenmek için, uzun süre fahişelerle yatmayı bıraktım. | Open Subtitles | وكنت في اخر الامر قادرا على التوقف عن ممارسة الجنس مع عاهرات لفتره كافيه لاتزوج من جديد |