Onu her gördüğümde kendime onun evli bir kadın olduğunu hatırlatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | في كل مرة أراها، كان علي أن أذكر نفسي أنها امرأة متزوجة |
Gerçekten çok tatlısın ama benim evli bir kadın olduğumun farkında değilsin. | Open Subtitles | ستانسلاف ,أنت حقاً تمثل شخصاً عزيزا بالنسبة لي لكنك لا تدرك بأني امرأة متزوجة |
Onun evli bir kadın olduğunu bilmesine rağmen avukatın dans etme şekline bak. | Open Subtitles | راقبي طريقة رقص المحامي بالرغم من معرفته انها امرأة متزوجة |
Geçenlerde, evli bir kadın üstüme atladı. | Open Subtitles | مؤخراً , إمرأة متزوجة رَمى نفسه في لاعبِ اسطواناتي. |
evli bir kadın olana kadar sadece 10 dakikan var. | Open Subtitles | إنها الدقائق العشر الأخيرة قبل أن تصبحي إمرأة متزوجة |
Polisin daha önce hiç takip etmediği bir şüpheli var elimizde Marissa'nın ilişki yaşadığı evli bir kadın. | Open Subtitles | مؤخرا عرفنا عن متهم لم تتبعه الشرطة ابداً امراة متزوجة كانت على علاقة بـ ماريسا |
Ve evli bir kadın olduğum sürece bunu korumak için yardımınızı istiyorum. | Open Subtitles | وحينما ظللت سيدة متزوجة أطلب مساعدتك للحفاظ على هذا |
Ona, evli bir kadın olduğumu, kocamın önemli bir devlet memuru olduğunu ve onun o güzel ön dişlerini dökmeye hazır olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبره بأننى امرأة متزوجة و أن زوجى مسؤول كبير فى الحكومة مستعد و له القدرة على تحطيم أسنانه الأمامية الجميلة |
O ailesi olan, evli bir kadın, evliliğini yürütmeye çalışıyor... öte yandan patronu onu sürekli arıyor, sürekli üzerine geliyor... sürekli geliyor, geliyor, uygunsuz tekliflerde bulunuyor. | Open Subtitles | انها امرأة متزوجة مع عائلة تحاول انقاذ زواجها ورئيسها يستمر فى مكالمتها يستمر فى القدوم ويستمر فى اغرائها |
Kraliçem, evli bir kadın için bahçe daha güvenli bir yer. | Open Subtitles | ملكتي، فناء ساحة المجلس لا يلائم امرأة متزوجة. |
evli bir kadın olduğunu bilmelerine rağmen, onu ayartmaya bayılan tonla adam var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الرجال الذين يرغبون في العبث معها حتى إن علموا أنها امرأة متزوجة |
Özellikle de işin içinde evli bir kadın varsa. | Open Subtitles | خصوصاً عندما تكون هنالك امرأة متزوجة في الأمر |
Hem buraya evli bir kadın birlikte geldim, unuttun mu? | Open Subtitles | وأنا هنا مع امرأة متزوجة ، أتذكر؟ |
Hala evli bir kadın olurdum. | Open Subtitles | عندها كنت سأكون لا ازال امرأة متزوجة |
Kırklı yaşlardaki evli bir kadın mı? | Open Subtitles | امرأة متزوجة في الاربعين من عمرها؟ |
Sanırım döndüğünde evli bir kadın olacağım. | Open Subtitles | أتوقع أنني سأكون امرأة متزوجة عند عودتك |
Sanırım döndüğünde evli bir kadın olacağım. | Open Subtitles | أتوقع أن أكون امرأة متزوجة عند عودتك |
evli bir kadın olduğum için herkese göstermiyorum ve annene yaptığın şu saygısızlığı asla kocama yapmam ben. | Open Subtitles | و لم أتباهى بالأمر لأني إمرأة متزوجة و لن أستخف أبدا بزوجي بالطريقة التي إستخففت لتوك بها بوالدتك |
evli bir kadın, karnında çocuğumu taşıdığını söyleyerek aklımı başımdan alıyor. | Open Subtitles | إمرأة متزوجة , لكي تشوش علي وتقول أنها تحمل بأبنتي |
Bayan Brookmire itibar sahibi evli bir kadın. | Open Subtitles | السيدة بروكماير إمرأة متزوجة منذ وقت طويل |
Artık evli bir kadın o. | Open Subtitles | هي الان امراة متزوجة |
O evli bir kadın ve ben yaşlı, ahmak bir adamım. | Open Subtitles | انها سيدة متزوجة و انا رجل كبير احمق |