Senin evlilik için istemdışı bir arzunun olduğunu kanıtladığını, söylerdi. | Open Subtitles | سيقول بان هذا اثبات بأن هنالك رغبه في اللاوعي للزواج. |
2016'da çocuk yasası bunu yasa dışı kıldı ve evlilik için asgari yaş sınırını on sekize çıkardı. | TED | عام 2016، جعلته متصرفية الأطفال أمراً غير قانوني. وجعلت العمر الأدنى للزواج 18 عاماً |
evlilik için ilk aday olarak, seni onların dosyalarına sokabilmek için yeraltından bir sürü iş çevirdik. | Open Subtitles | لقد بذلنا الكثير من الجهد لنضع اسمك في ملفاتهم كالمرشح الرسمي للزواج |
Lütfen uzun ve başarılı bir evlilik için en sıcak dileklerimizi kabul edin, Rita ve Rupert. | Open Subtitles | من فضلك تقبل أعمق تهانينا ريتا و جورج لزواج طويل و سعيد |
Bu, evlilik için güzel bir şey. | Open Subtitles | والذي هو أمر جيد في الزواج عليكِ أن تجربي هذا |
Onu içtikten sonra, oğlan hemen evlilik için onun rızasını alacak. | Open Subtitles | بعد شربه، الفتى سيعرب عن موافقته للزواج فورا. |
Benim yaşımdaki kızların kendilerini evlilik için saklamalarıyla ilgili. | Open Subtitles | ومن حول كيفية الفتيات بلدي العمر وإنقاذ أنفسهم للزواج. |
Yani, evlilik için planlarınız olmadığını söylüyorsun öyle mi? | Open Subtitles | إذاً عندما يعود الأمر لك ، تقول أنه ليس لديك خططاً للزواج |
Bu kadar çılgın bir şeyi denemek istemesi evlilik için iyi mi? | Open Subtitles | أهذا جيّداً للزواج أنّها ترغب بشيء بهذا الجنون؟ |
Bunu anladığın zaman evlilik için yeterince olgunsun demektir. | Open Subtitles | ،عندما تفهم هذا ستكون ناضجاً بما يكفي للزواج |
Ayrıca, sanırım evlilik için biraz gizem iyidir. | Open Subtitles | بالأضافة الي ذلك ، أعتقد أنّ بعض الغموض يعتبر شئ جيد بالنسبة للزواج |
16 yaş ilk evlilik için biraz yaşlı sayılır baba. | Open Subtitles | سن السادسة عشر هو كبير قليلاً بالنسبة للزواج الأول يا ابي |
Joanne kızını evlilik için saklamaktan gurur duyduğunu söylüyor. | Open Subtitles | جوان يقول لي أنها فخورة لها الابنة إنقاذ نفسها للزواج. |
İleriki hayatında evlilik için iyi bir örnek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه نموذج جيد للزواج لاحقاً في الحياة |
Partnerlerin ikisi de aynı fikirde olduğu sürece yeni deneyimler evlilik için sağlıklı olabilir. | Open Subtitles | حسنا، وتجارب جديدة يمكن أن تكون صحية للزواج ما دام كل من الشركاء هي على نفس الصفحة، |
Bayanlar ve baylar, lütfen alkış Müthiş evlilik için. | Open Subtitles | سيداتى سادتى سنضع كل شئ سوياً لزواج أل مارفولز |
Bu da onu çakma bir evlilik için mükemmel bir hediye yapar. | Open Subtitles | مما يجعلها الهدية المثالية لزواج خدعة. |
Sadece bir gecelik evlilik için 1000 gümüşe ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن ألف قطعه فضية لزواج ليلة واحدة؟ |
O sizi vaftizle kutsadı... kutsal evlilik için sizi zenginleştirdi ve güçlendirdi sadakatli evliliğinizin vazifelerini yerine getirmeniz için. | Open Subtitles | لقد جعلكما مباركين في تجربتكم.. و أثراكما و قواكما في الزواج المقدس... حتى يمكنكما تنفيذ واجباتكما الزوجية... |
Dünyada, evlilik için en önemli sebep nedir? | Open Subtitles | "ما هو أهم شيء في الزواج في هذا العالم؟" |
- Hayır, demek istediğim ikimizin de şu anda evlilik için vakit ayıramayacağımız konusunda haklı olabilir fakat bunun hiçbir zaman olmayacağını düşünüyorsa haksız diyorum. | Open Subtitles | لا، أعني أنه محق في صعوبة الأمر علينا لنقحم أنفسنا في الزواج الآن لكن... إنه مخطئ إن ظن أننا لن نتزوج |