"evsiz bir" - Traduction Turc en Arabe

• متشرد
• بلا مأوى
• مشردة
• مشرّد
• مشرّدة
• متشرداً
• مشرد
• بدون منزل

evsiz bir adama yukarı taşıması için 10 dolar verdim.
لقد دفعتُ لرجل ٍ متشرد 10 دولارات ليحضره إلى هنا

Neden biri evsiz bir adamı öldürmek için bu kadar zahmete girsin?
لماذا سيتكبد شخص ما كل هذه المتاعب ليقتل رجل متشرد

Bir evsiz bir gezgin
الاخبار الجيدة هناك شاهد رجل متشرد عابر سبيل

Gelirken evsiz bir adam bana şeyini gösterdi.
وأظهر رجل بلا مأوى لي نظيره الاميركي ديك على الطريق هنا.

Gelmek istersen, evsiz bir ailenin taşınmasına yardım edeceğim...
سأقوم بمساعدة عائلة بلا مأوى في الإنتقال .إذاكنتِتريدينفعلذلك،لذا.

Sana bir yüzük aldım, ve sana göstermek isterdim fakat sen beni postaladıktan sonra onu evsiz bir kadına verdim.
لقد أشتريت لكِ خاتماً بالفعل و كنت سأريكِ إياه لكني وهبته لإمرأه مشردة بعدما لفظتيني

evsiz bir adam, Tara Reid'in telefon numarasını bulmak üzere olduğundan habersiz.
هناك متشرد لم يكن يعلم كيف يقرئ أرقام التليفون

Şey, bir bira getirdim ama evsiz bir adama verdim.
أجل، حسناً لقد أحضرت جعة لكنى أعطيتها لرجل متشرد

evsiz bir adam birkaç saat önce bulmuş kızı.
عثر عليها من قبل رجل متشرد منذ بضع ساعات

Sokakta yanında köpek olan evsiz bir adam görünce köpeğe acıyorsunuz.
لو رأيت متشرد على الشارع مع كلب تحزن على الكلب

Saat 2'de tünelde bir arabadaydık. evsiz bir adamın pantolonu düşmüştü.
لقد كنا في قطار الأنفاق في الساعة الثانية عندما قام متشرد بإسقاط سرواله

Büyük annemin tanıştırdığı evsiz bir aile.
إنهم عائلة بلا مأوى ، عرفتّني عليهم جدتي

Burada evsiz bir adam vardı-- 1.80 boyunda, sakallı, 40'larının sonlarında.
كان هناك رجل بلا مأوى هنا ستة أقدلم، لحية، تأخر 40 ثانية

Toronto'da gözümü açtığım zaman parkın orta yerinde evsiz bir keş gibi otururken alabildiğim tek koku Drakkar Noir oldu.
عندما استيقظت, في تورونتو, في حديقة عامة, وأبدو كأيّ مدمن مخدرات بلا مأوى كل ما شممته هو عطر "دراكار نوار"

Cinsiyet problemleri yaşayan evsiz bir at biliyorum.
أنا أعرف الحصان بلا مأوى مع قضية هوية جنسية

Ölü evsiz bir genç. İlerleme kaydetmiş, değil mi?
مراهقة مشردة مقتولة وتعتبر هذا تقدم، أليس كذلك؟

17 yaşında evsiz bir çocuk, ve hamile bir kız arkadaşı var.
إنه في السابعة عشر من عمره , فتى مشرّد ولديه صديقةٌ حامل.

Bu şeker örtülerinin içinde uyuyorum. Küçük evsiz bir kız gibi sarıp sarmalanıyorum.
أنام على تلك الحلوى المغلّفة، وأغطي نفسي كما لو كنت سيّدة مشرّدة صغيرة

Bir otoparkın arkasında uyku tulumunun içinde pataklanmış şekilde bulunan evsiz bir adam çizdim.
لقد رسمت متشرداً عثر عليه مضروباً في كيس نوم خلف ساحة موقف سيارات

23 yaşında evsiz bir erkek yanıkları nedeniyle acile getirildi.
رجل مشرد عمره 23 عاما جاء في الإسعاف مصاب بحروق

Sığınmacı bir Alman, evsiz bir adam için harika bir şey.
شىء رائع يحدث الى لاجىء ألمانى . رجل بدون منزل