Eğer onu beraat ettirmeseydiniz, Eyalet Savcılığı Ofisinde oturuyor olamazdı. | Open Subtitles | لو لم تبرئيه لما كان موجوداًً في مكتب المدعي العام |
Hayır, tanışmadık ama Eyalet Savcılığı için aday olmayı düşündüğünüzü duydum. | Open Subtitles | ؟ لا لم نتقابل, ولكنني سمعت أنكِ تفكرين بالترشح لمكتب المدعي العام |
Ayrıca, Eyalet Savcılığı'nın Andrew Wiley adındaki araştırmacısının gizlice bunu soruşturduğunu duydum. | Open Subtitles | وسمعت أن المدعي العام وظف محققاً يدعى أندرو وايلي للتحقيق في الموضوع بالخفاء. |
Bu nedenle Eyalet Savcılığı pazarlık yapmayacak, bu bir erteleme taktiği. | Open Subtitles | ولهذا السبب لا تقبل النيابة العامة أن تتفاوض.. إنه تكتيك للتأجيل |
Ama tabi Eyalet Savcılığı yarışını geride bırakman için iyi bir yol. | Open Subtitles | و لكن بالطبع ؛ إنها طريقة جيدة لوضع إنتخابات النيابة العامة خلفك |
Kocanız ve çocuklarınız bu Eyalet Savcılığı yarışında nasıl hissediyorlar? | Open Subtitles | و كيف يتعامل زوجكِ و أطفالكِ بشأن شق طريقُكِ للنيابة العامة ؟ |
Eyalet Savcılığı Bürosu'nun iki sokak ilerisindeki postaneye kadar izini sürdük. | Open Subtitles | لقد تعقبناها لمكتب بريد على بعد شارعين من مكتب المدعى العام |
Cary, Eyalet Savcılığı'nda kendini ispatladın ve şimdi de biz büyümeye başladık ama her zamanki gibi karakterler arasında denge arıyoruz. | Open Subtitles | حسناً كاري, لقد أثبت جدارتك في مكتب المدعي العام ونحن نسعى للتوسع |
Biz seni asla Eyalet Savcılığı Ofisinin bir uzantısı olarak görmedik. | Open Subtitles | فنحن أبداً لم نعتبرك يوما إمتداداًً لمكتب المدعي العام |
Eyalet Savcılığı için bazı kanıtlar topladım, dokunulmazlığı için bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | عن طريق أحد معارفي في مكتب المدعي العام عقدت صفقة لأحصل له على حصانة |
Eyalet Savcılığı yarışında bunlar bizim son rakamlarımızı temsil ediyor. | Open Subtitles | هذه تمثل أحدث أرقامنا في سباق المدعي العام |
Eyalet Savcılığı ona işlemediği bir suç için kovuşturma açtı. | Open Subtitles | مكتب المدعي العام قام بمقـاضاته عـلى جريمـة لم يقترفهـا |
Hayır, tanışmadık ama Eyalet Savcılığı için aday olmayı düşündüğünüzü duydum. | Open Subtitles | ؟ لا لم نتقابل, ولكنني سمعت أنكِ تفكرين بالترشح لمكتب المدعي العام |
Seni kayıp şahıs vakasında Eyalet Savcılığı müfettişi olarak görevlendirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تكليفك كمحقق خاص لمكتب المدعي العام في قضية شخص مفقود |
Duyduğuma göre Eyalet Savcılığı özel hukuk davalarını temsil etmesi için dışarıdan firma arıyormuş. | Open Subtitles | سمعتُ أن مكتب النيابة العامة يبحث عن شركة خارجية جديدة لتمثله في القضايا المدنية |
Lockhart/Gardner'dan ayrıldığımda, ...Eyalet Savcılığı yararına hiçbir şey kullanamazdım. | Open Subtitles | عندما غادرتُ شركة لوكهارت وغاردنر لم أستعمل معلوماتي لإفادة مكتب النيابة العامة |
Bunun Eyalet Savcılığı yarışıyla da bir ilgisi yok. | Open Subtitles | و ليس هناكَ شئٌ لنفعله في الترشح لسباق النيابة العامة |
Onlar Eyalet Savcılığına, Eyalet Savcılığı da onlara bilgi sağlıyor. | Open Subtitles | يقومون بتقديم المعلومات للنيابة العامة و النيابة العامة تقوم بتقديم المعلومات لهم |
Eyalet Savcılığı için adaylığını koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن ترشحي نفسكِ للنيابة العامة |
Sadece Eyalet Savcılığı için aday olmazsın; orası sıçrama tahtasıydı. | Open Subtitles | انت لا تترشح لتكون المدعى العام فحسب، تلك نقطة الانطلاق |