Bunun bir füzeyle yapılacağı konusunda hiçbir fikirleri yok. | Open Subtitles | ليس لديهم أي فكرة أن هذا سيحدث عبر صاروخ |
Ama Ferrous bize neredeyse nükleer füzeyle saldırıyordu. | Open Subtitles | لكن الحديدية حاولت فقط أن تأخذ لنا بها مع صاروخ نووي. |
Efendim, üçüncü aşama bir füzeyle test atışı yapmak bile onların stratejik kapasitelerinde 10 yıllık bir sıçrama demek ve bu ulusal güvenliğimize doğrudan bir tehdit oluşturuyor. | Open Subtitles | سيدى كونهم اختبروا صاروخ بثلاث مراحل فهذا تم فى العشر سنوات الاخيرة فى قدرتهم الاستراتيجية ويمثل تهديد مباشر وخطير لامننا القومى |
Bunun bir füzeyle yapılacağı konusunda hiçbir fikirleri yok. | Open Subtitles | ليس لديهم أي فكرة أنه سيتمك إطلاقه بصاروخ. |
- füzeyle vurulmuş çünkü fişekler ve dört karsı koruma mekanizması kapatılmış. | Open Subtitles | لقد قصفت بصاروخ لان الشعلات الضوئية و الأجراءات المضادة الاخرى لم تكن تعمل |
- Biri füzeyle bizi hedef alıyor. | Open Subtitles | ـ ثمة أحد يحاول إستهدافنا بصاروخ أرض جو |
Tek füzeyle yetinebileceğini düşünüp bizi öldürür. | Open Subtitles | يقرر أنه يحتاج صاروخ واحد فقط ويقتلنا |
Bir füzeyle vuruldular. | Open Subtitles | تم ضربهما بواسطة صاروخ. |
- Bir füzeyle vurulmuş! | Open Subtitles | بحق المسيح لقد قصفت بصاروخ |
Cochise bunu bir füzeyle vurmuş olmalı. | Open Subtitles | ربما اسقطها كوتشيي بصاروخ |