"facebook'taki" - Traduction Turc en Arabe

    • الفيس بوك
        
    • فيس بوك
        
    Facebook'taki sayfaların tam listesi insanlara sevgilerini, birbirlerine aynı mesajlarla ithaf ettiler. TED وهذه هي قائمة لكل الصفحات علي الفيس بوك المكرسة لنفس الرسالة، لأناس يتبادلون مشاعر الحب بين بعضهم البعض.
    Facebook'taki arkadaşım bana, "hırdavatçıdaki şu saçma işi ister misin?" diyen adamla arkadaş oldu. Open Subtitles صديقي على الفيس بوك صديق الرجل الاخر أضفته .. هو قال :
    Bunları, Facebook'taki herkes birbiriyle buluşup işi pişiriyor dediğim ve hayal kırıklığına uğradığın için söylüyorsun. Open Subtitles هذا بسبب ما قلته عن الفيس بوك و الان أنت خائب
    Hiç kimse çocuklarınızın Facebook'taki videosunu izlemiyor. Gerçekten. Open Subtitles لا أحد يشاهد مقاطع أطفالك على فيس بوك
    Facebook'taki fotoğraflarından daha tatlı görünüyorsun. Tabii ki, stalklamadım. Open Subtitles عجباً، إنكِ أكثر جمالاً من صوركِ على "فيس بوك" التي بالتأكيد لم أكن أتفقدها
    Facebook'taki durumumu değiştirmek yeterince zordu zaten. Open Subtitles لقد كان صعبا بما فيه الكفاية تغيري لوضعيتي في موقع الفيس بوك انا سوف اهتم بموضوع الجريدة
    Facebook'taki tek arkadaşımız ebeveynlerimiz olduğu için mi? Open Subtitles هل لأنه والدينا هم أصحابنا الوحيدون في الفيس بوك
    Facebook'taki arkadaşı olarak bir tek Mel Gibson var. Open Subtitles صديقه الوحيد على الفيس بوك هو ميل جيبسون
    ve böyle başladı ve nasılsa böyle, gerçekten böyle adım atıldı, çünkü Facebook'taki insanlar , arkadaşlar ve diğerleri onun bir parçası olabileceklerini anladılar. TED وهكذا بدأت. وهكذا، فعلًا، انطلقت، لأن الناس فجأه من أصدقاء الفيس بوك والأخرون، أدركوا أنهم يمكن لهم أن يكونوا جزءً من ذلك.
    Böyle giderse, Facebook'taki ilişki durumumu "karışık" olarak değiştirmek zorunda kalabilirim. Open Subtitles ،إذا إستمر هذا لربُّما أقوم بتغييـر "حالتي العاطفية على "الفيس بوك" لـ "إنّه معقد
    Kötü şakalarına gülmek Facebook'taki arkadaş listesine katılmak, çikolatalı martini içmek. Open Subtitles حيث تضحك على نكتٍ سيئة (وتجمع أصدقاء على موقع (الفيس بوك وتشرب (المارتيني) بالشوكولا
    Hem emin ol Silikon Vadisi sürtükleri Facebook'taki ilişki durumunu umursamıyor. Open Subtitles عاهرات (وادي السيليكون) لا يهمهن الحالة الإجتماعية في الفيس بوك
    Facebook'taki haberlerin bayağı kapsamlı olduğunu duydum. Open Subtitles تغطيه الفيس بوك تنافسيه
    Facebook'taki arkadaşlarım harika olduklarını söylüyor. Open Subtitles -ممتع أصدقائي على موقع (الفيس بوك) يقولون بأنني أصور صور جميلة
    Pekala, sadece sana Marjorie'nin yeğeninin Facebook'taki üstsüz resmini gösterecektim. Open Subtitles حسنا كنت ساريكى صورة الفيس بوك الخاصة لابن أخت (ماجورى) وهو بدون قميص
    ("İsrailli arkadaşım . Senden nefret etmiyorum. Savaş istemiyorum") Bu daha önce hiç olmamıştı ve bu iki insanın savaşın eşiğine gelmiş 2 düşman olması gerekiyordu ve birdenbire Facebook'taki insanlar, "Bu arkadaşı seviyorum.Bu arkadaşları seviyorum " demeye başladı. TED ("أصدقائي الإسرائليين. أنا لا أكرهكم. أنا لا أريد الحرب.") لم يحدث ذلك مطلقًا قبل ذلك، وهذين الشعبين يعتبروا أعداء، نحن علي حافة حرب، وفجأه الناس علي الفيس بوك بدأوا يقولوا، "أنا أحب هذا الشخص. أنا أحب هؤلاء الناس."
    - Söyledim mesaj çektim, Twitter sitesinden çok katı bir mesaj gönderdim hatta Facebook'taki durumumu... Open Subtitles -لقد فعلت, أخبرتها أرسلت لها, بعثت لها نغمة جميلة حتى إنني غيرت حالتي في موقع (فيس بوك) إلى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus