Bu çok fazla mülk demek Fakat elbette, bu gezegenlerin çoğu değersizdir bilirsiniz, Merkür ya da Neptün gibi. | TED | هذا يساوي العديد من العقارات ،و لكن بالطبع معظم هذه الكواكب ستصبح تقريبا بلا قيمة مثل، كوكب عطارد او نيبتون |
Fakat, elbette bu sonun işleyebilmesi için Simpson'ın DNA kanıtını yok saymak gerekiyordu. | Open Subtitles | ..لكن بالطبع مع تلك النهاية D.N.A يجب أن تهملوا كل لآل سيمبسون |
Beyin hakkında konuşuyoruz Fakat elbette her beyin biraz farklıdır. Bazı insanlarda veya bazı durumlarda nöronlar, elektriksel özelliklerinden dolayı ateşlenmek için daha fazla uyarıya ihtiyaç duyuyor olabilir. Bu da beyin fonksiyonu konusunda çeşitli farklılıklar oluşturur. | TED | نحن نتحدث عن الدماغ، لكن بالطبع فكل دماغ يختلف عن الأخر، واحتمال أن يكون هناك أشخاص أو حالات تكون فيها الخصائص الكهربائية للخلايا العصبية تحتاج محفّزات أكثر للانطلاق. وذلك يؤدي إلى اختلاف في وظائف الدماغ. |
Fakat elbette bu işkence aleti bir intikamla, bu kez her şeyden habersiz halkı hedef alarak geri döndü. | TED | ولكن بالطبع عاد جهاز التعذيب هذا مع الانتقام، مستهدفًا هذه المرة الأناس الآمنين. |
Fakat elbette ne Afrikalı Amerikalı erkeklerin ne de beyaz kadınların yaşadıkları ayrımcılığı anlatmak için ırk ve cinsiyet ayrımcılığını birleştirmeye ihtiyacı olmamıştır. | TED | ولكن بالطبع لا الرجال الأمريكيون من أصل إفريقي ولا النساء البيضاء يحتاجون للشكوى من التمييز حسب العرق والنوع الاجتماعي للتحدث عن التمييز الذي يعانون منه. |
Fakat elbette. | Open Subtitles | اوه, لكن, بالطبع. |
Fakat elbette, Salinger'ın o kitabı asla kütüphaneye girmeyecek. | Open Subtitles | (لكن بالطبع فكتاب (سالنجر لن يكون بالمكتبة قط |
Evet, evet. "Fakat." Elbette. | Open Subtitles | أجل، "لكن" بالطبع |