"fakat hiç" - Traduction Turc en Arabe

    • لكن لا
        
    • ولكن لم
        
    fakat hiç bu kadar büyük bir yemek odasında bulunduğumu sanmıyorum. Open Subtitles لكن لا أعتقد أني رأيت حجرة طعام أكبر من هذه أبداً
    fakat hiç kimse kendi medikal verilerinin algoritmalara teslim etmeyecek veya algoritma tarafından kullanılan bir arabaya adım atmayacaktır, ilgilendikleri şirketlere güvenmedikçe. TED لكن لا أحد سيسلم معلوماته الطبية أو يركب سيارة تعمل بخوارزميات إلا إذا وثقوا في الشركات التي يتعاملون معها
    Çünkü burada bir ikilem var: Hiç kimse özgün olmayan bir deneyim yaşayamaz, fakat hiç bir işletme bunu sağlayamaz. TED لأن هناك تناقض أساسي: لا يمكن لشخص الحصول على تجربة زائفة، لكن لا يمكن لعمل تجاري تقديم تجربة زائفة.
    Siyasetten nefret ediyor olabilirsin, Laurel, fakat hiç fena değilsin. Open Subtitles تستطيع أكره السياسة، الغار، ولكن لم تكن سيئة في ذلك.
    Bu gün bir mikroçip merkezi soyuldu, fakat hiç bir şey alınmadı. Open Subtitles في صباح اليوم الباكر، تم اقتحام مصنع الرقاقات ولكن لم يُسرق منه شيء
    Bir çok cesur şovalye onu bu ölümcül zindandan kurtarmayı denemiş fakat hiç biri bunu başaramamış Open Subtitles الكثير من الفرسان الشجعان حاولوا أن يحرروها من هذا السجن المخيف، ولكن لم ينجح أي منهم
    fakat hiç kimse hedefi, ilk seferinde her zaman vuramaz. Open Subtitles لكن لا يوجد أحد يستخدم سلاحاً يطلقه فيصيب الهدف فى كل مره
    "Millerce yürüdük, fakat hiç medeniyet izi yok. Open Subtitles لقد مشينا اليوم لأميال و لكن لا أثر لحضارة
    fakat hiç birşey, hiçbir şey Iris, beni içmeden alıkoyamıyordu. Hiçbirşey! Programlara katıldım. Open Subtitles ..لكن, لا شيء .لا شيء كان يقوى على إيقافي
    Zekanı kullanmak iyi ama fakat hiç bir şey eski usullerin yerini alamaz... Open Subtitles من الجيد إستخدام عقلك لكن لا شئ يهزم تسديد تلك القوة العتيقة ...
    Eğer birşeyler söylemek gerekirse kaçırılmış olabilir, fakat hiç boğuşma izi yok.. Open Subtitles إذا خطر لي خاطر، فإني أشير إلى عملية اختطاف. لكن لا يوجد علامات صراع و مقاومة
    Ona ev bulmaya çalışıyorum, ...fakat hiç kimse işedikten sonra hırlayan şişman bir kedi istemiyor. Open Subtitles أحاول أن أجد منزل له لكن لا أحد يريد قطة سمينة تلهث بعد أن تقضي حاجتها
    fakat hiç kimse ne olacağını bilemezdi. Open Subtitles و لكن لا يُسمَح لأحدٍ أن يرى ما نُصبحُ عليه
    "fakat hiç kimse sarayın içinde ne olup bittiğini bilmiyordu." Open Subtitles و لكن لا أحد يعلم ماذا يدور بداخل القلعة
    Büro yıllardır bu adamın peşinde fakat hiç kimse şahitliğe yanaşmıyor. Open Subtitles لقد كان المكتب يحاول الظفر بهذا الرجل لسنوات، لكن لا أحد سيشهد ضده.
    fakat hiç kimse yakalanamamış ve hiçbir şey ispat edilememiş. Open Subtitles ولكن لم يتم الامساك بأحد لذا لا يمكن اثبات أي منهما
    Bu rüyamda sürekli ayni hoteli görüyorum fakat hiç orda kalmadım. Open Subtitles ، نفس الفندق يظهر فى حلمى ولكن لم يسبق لى أبداً الذهاب إلى هناك
    fakat hiç bir İsrail hükümeti onları ne kabul ne de reddetti. Open Subtitles ولكن لم تكن هناك حكومة الإسرائيلية لم تقبلهم أو تأتي لقبولهم
    Lucky ve ben onun için aradık fakat hiç bulamadık. Open Subtitles أوه .. لاكي وأنا بحثنا عنه ولكن لم يكن هناك أي منه
    Düğünümüzde düğün masası kullanmıştık fakat hiç beğenmedik. Open Subtitles لقد كان لدينا طاوله في زفافنا طاولة رئيسيه , ولكن لم تعجبنا عى الاطلاق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus