Sonra farkına vardım ki seçim yapmak zorunda değilim. | Open Subtitles | حاولت أنّ أختار أيّ واحدة آخذها للبيت. وأدركتُ بعدها لم يكن لديّ أي خيار. |
Sonra başardım ve her şey paramparça oldu, ve farkına vardım ki daha kötü bir gülüş tarzı varmış, bu yüzden... | Open Subtitles | ،وحينها تحققت , ،وضاع كلّ شيء هباءًا وأدركتُ بأنَ هنالكَ نوعٌ آخر من السخرية |
Sahara Motel'i ateşe vermeye hazır burada dikilirken ve kibritin yanmasını, tekrardan parmaklarımı yakmak üzere olduğunu izlerken farkına vardım ki yanlış parmak uçları. | Open Subtitles | وبينما كنت واقفاً هناك أتهيأ لإشعال نزل (صحارا)... وأنا أراقب عود الثقاب يحترق، على وشك أن أحرق أصابعي مجدداً... وأدركتُ... |