"farkındayım" - Traduction Turc en Arabe

    • أعرف
        
    • أدرك
        
    • اعلم
        
    • مدرك
        
    • علم
        
    • أعي
        
    • أَعْرفُ
        
    • أنا أعلم
        
    • أتفهم
        
    • دراية
        
    • ادرك
        
    • أعلمُ
        
    • مدركة
        
    • أعلم ذلك
        
    • أعلم أنني
        
    Kulağa nasıl geldiğinin farkındayım. Ama haklı olduğuma sizi temin ederim. Open Subtitles أعرف كيف يبدو ما أقول لكنى أؤكد لك أن هذا حقيقى
    Evet, müşkül bir durum olduğunun farkındayım, ama, malum, bir tuhaf oldum. Open Subtitles أجل, أعرف أن الأمر أصبح فوضى لكن ,كما ترى, لقد اختلطت أموري،
    Tabii ki bunun bizim parlementomuzda kurulmasının çok zor olacağının oldukça farkındayım. TED بطبيعة الحال، أدرك تماما أنه سيكون من الصعب إقامة ذلك في برلماناتنا.
    Biliyor musun Erika, bu yaptıklarımın hiç de kibarca olmadığının farkındayım. Open Subtitles أنت تعرف أنا أدرك أن جميع هذه ليست لطيفة جداً لي.
    - Hepimiz burada öleceğiz. - farkındayım. Hazır değiller, Storm. Open Subtitles سوف نقتل هنا ستورم انا اعلم ذلك, انهم ليسوا جاهزين
    Yani bana ivedi bir güvenlik sorunumuz olduğunu söylemeye geldiyseniz inanın bana farkındayım. Open Subtitles اذاّ أتيت لتبلغني أن لدينا مشكلة أمنية عاجلة؟ ثق بى أنا مدرك لهذا
    Kalabalığa bak! farkındayım, oldukça zor. Samanlıkta iğne aramak gibi. Open Subtitles أعرف هذا، إنه صعب كالبحث عن إبرة في كومة قش
    Baba, son birkaç gündür sana karşı ters davrandığımın farkındayım. Open Subtitles أبي ، أعرف أنني كنت قاسي عليك في الأيام الماضية
    Biraz garip kaçtığının farkındayım ama bu, nişanlımla tanışmamızın 20. yıldönümü. Open Subtitles أعرف أنها غريبة لكنها الذكرى العشرين لليوم الذي قابلت به خطيبتي
    Bu adamın telefonunu hemen şuraya yazacağım zira, zaman kaybetmek istemediğinin farkındayım. Open Subtitles سأكتب لك رقم ذالك الشخص لأني أعرف أنك لن تضيع أي وقت
    Dokunulmazlık anlaşmasını çözmenin zaman aldığının farkındayım ama üç gün çok uzun. Open Subtitles أعرف أنه يستغرق وقت لعمل صفقة حصانة، لكن ثلاثة أيام طويلة جدًا.
    Seninle tartışmayacağım ya da seni ikna etmeye çalışmayacağım biliyorum, artık bitti, farkındayım. Open Subtitles لا أريد أن أجادل أو أحاول إقناعك أعلم أن علاقتنا انتهت أعرف هذا
    Bunun sadece dostça bir toplantı olduğunun farkındayım, ancak gezegenimin liderleri adına, bazı düşüncelerini değerlendirmen amacıyla sana sunmam gerekiyor. Open Subtitles أدرك أن هذا مجرد اجتماع ودي ولكن نيابة عن قادة كوكبنا.. طلب مني أن أنقل إليكم بضعة أفكار للتفكير بها
    Bunun hoş olmadığının farkındayım, ama evlilik cüzdanınızı da görmem gerekiyor. Open Subtitles أدرك أن هذا إزعاج لكنني أريد رؤية وثائق أخرى تثبت زواجكما
    Alışılmış bir seçim olmadığının farkındayım, ama güzel şeyler duydum. Open Subtitles أدرك بأنه ليس أقتراح تقليدى ولكنى سمعت عنها أشياء رائعة
    Dışarıda Kaitlyn Ross ve Tina McCarthy'i öldürdüğümü düşünen insanlar olduğunun farkındayım. Open Subtitles اعلم ان هناك اناس بالخارج يعتقدون انني قتلت كاتلين روز وتينا ماكارثي
    İyi haber şu; Sizi buradan çıkarmakla ilgili sorumluluğumun kesinlikle farkındayım çünkü sizinle bar arasında duran tek şey benim. TED الخبر السار هو انني مدرك تماما لمسؤليتي في اخراجكم من هنا لأنني الشيئ الوحيد الذي يحول دونكم و المشرب
    Ben rizikonun farkındayım, Tom. Ama öyle veya böyle, elimiz kolumuz ona bağlı. Open Subtitles أنا على علم بالمخاطر يا توم ولكن عليك أن تتقبل انه سيعمل معنا
    farkındayım efendim. Çok doğru tespit ettiğiniz gibi iki oğlanız. Open Subtitles أنا أعي هذا يا سيدي نحن شخصان كما أوضحت أنت!
    ve ben ona baktığını ve ellerini ...üzerinden alamadığının farkındayım. Open Subtitles أنا لا أعتقد سيئُ أعتقد النظرة وأنا أَعْرفُ بأنّه يَنْظرُ إليه و
    Biliyorum ki beni utandıracaksın ve kendine hakim olamadığının da farkındayım. Open Subtitles أنا أعلم بأنك سوف تحرجني وأعلم بأنك لا تستطيع مساعدة نفسك
    Teknik sorunların farkındayım ama liderleri bunu pek umursamıyor gibi. Open Subtitles أتفهم جيّداً الصعوبات التقنية، لكن يبدو أن قائدهم أقل مبالاة
    İlginin ne denli yoldan çıkarıcı bir güç olduğunun farkındayım. Open Subtitles كنت على دراية كاملة بقوة الشهرة وتجنبتها بكل ما تكلفه،
    Komiserim, bu davanın sizin için ne demek olduğunun farkındayım. Open Subtitles ايها الملازم انا ادرك مدي أهمية تلك القضية بالنسبة لك
    Azıp kudurduğunun farkındayım. Her gece çadırdan gelen sesini duyuyorum. Open Subtitles الآن، أعلمُ بأنّكَ ستهتاج، أسمعُ بأنّك خَلف الخَيمة كل ليلةٍ
    Hepimizin belli bir miktar çekingen olduğunun farkındayım. Open Subtitles أنـا مدركة جيّداً بأنّنـا حزمة من أشيـاء ممنوعـة
    - O atı iyi idare ediyorum. - Bunun farkındayım. Open Subtitles . ـ تحكّمتُ بذلك الحصان جيّدًا . ـ أعلم ذلك
    Bak, bir süredir koptuğumun farkındayım, ama şimdi daha net görüyorum. Open Subtitles أنظر أعلم أنني فقدت اعصابي هناك لكنني أرى الأمور بوضوح الاَن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus