Elmaslar ya da belgeler arasında bir fark yok bizim için. | Open Subtitles | سواءً كان الهدف مجوهرات أو وثائق فلا فرق بالنسبة لنا |
Senin için yaptıklarımla kendim için yaptıklarım arasında bir fark yok. | Open Subtitles | لا يوجد فرق بين ما أفعله لنفسي وما أفعله من أجلك |
Sosyoekonomik statülerde hiçbir fark yok. | TED | ليس هناك فرق على مستوى الحالة الاجتماعية والاقتصادية. |
Bu konuda görüş bildirmemekle o çocuğu öldürmek arasında hiçbir fark yok. | Open Subtitles | أن لا تتحدثي، أو تقتليه بنفسك لا يوجد فارق حينها |
Yatakta giydiklerinde gün içinde giydiklerin arasında hiç fark yok. | Open Subtitles | مثل الذي تلبسه داخل البيت وفي الفراش طوال اليوم لا يوجد إختلاف |
Hayır, hayır, fark yok. | Open Subtitles | لا.. لايوجد فرق |
Bir imgeyi görmekle aynı imgeyi gördüğünü hayal etmek arasında neredeyse fark yok. | TED | الأختلاف بين رؤية صورة و تخيل رؤية نفس الصورة, بالكاد يكون لا يوجد اختلاف. |
Pratik olarak orada olduğunu bilmemle karşılaşmam arasında fark yok. | Open Subtitles | عمليًا، لا فارق لديَّ بين رؤيته ومعرفتي بوجوده |
Buralarda bu ikisi arasında bir fark yok. | Open Subtitles | حسنا هنا، انه تمييز بدون اي اختلاف |
Bence bunu kullanmakla, B.O.S.'yi kullanmak arasında hiç bir fark yok. | Open Subtitles | على قدر ما أنا مهتم، فلا فرق بين ما يحدث وإستخدام الأسلحة البيلوجية |
- O zaman ikisi arasında hiçbir fark yok? | Open Subtitles | -إذاً فلا فرق بين الشخصيتين؟ |
Kişisel mutluluğumuzla ülkemizin ve insanların mutluluğu arasında bir fark yok. | Open Subtitles | لماذا، بين سعادتنا الشخصية هي سعادة بلادنا والناس... لا يوجد فرق. |
düşürüp tekrar çalıştırmayacak mıyız o zaman kamyonla evlilik arasında hiç fark yok senden biraz ilgi ve bakım istiyorlar hikayenin devamı ve ilerlemesi için doğru mu ? | Open Subtitles | ألا نطفئها ومن ثم نشغلها من جديد ؟ إذا لا يوجد فرق بين الشاحنة والزواج إنهما يتطلبان بعض الإصلاحات التي عليك إجراءها |
Sorun şu ki, karnındaki beyin hücreleriyle beynindekiler arasında fazla bir fark yok. | Open Subtitles | المشكلة هي انه لا يوجد فرق كبير بين خلايا الدماغ في بطنك وخلايا الدماغ في دماغك |
Tek renk bir gri sütun, hiçbir fark yok. | TED | إنها كتلة واحدة رمادية اللون، ليس هناك فرق على الإطلاق. |
Belki de burada doğan zencilerle, Afrika'da doğanlar arasında o kadar fark yok. | Open Subtitles | ربما ليس هناك فرق بين بعض الزنوج المولودين هنا و أولئك المولودين في أفريقيا |
Kaybetmekle kazanmak arasında, başkalarının sana davranışı... dışında pek bir fark yok. | Open Subtitles | ليس هناك فرق كبير بين الفوز والخسارة إلا بالنسبة لي حيث يعاملك العالم الخارجي |
Zincire vurulmakla, onbir yıldır güneş yüzü görmemek arasında bir fark yok! | Open Subtitles | لا يوجد فارق بين أن تكونا مقيدتيْـن وبين أن تُحـرما من الشمس لأحد عشر عاماً! |
Ancak arada önemli bir fark yok. | TED | ولكن لا يوجد فارق كبير. |
İkimizin arasında öyle çok büyük bir fark yok. | Open Subtitles | لا يوجد فارق كبير بينك وبينى |
Ölenlerle hayatta kalanlar arasında da gözle görülür bir fark yok. | Open Subtitles | لا يوجد إختلاف واضح بين من نجا ومات |
Bi fark yok. | Open Subtitles | لايوجد فرق |
Burada zengin ve fakir arasında fark yok. | Open Subtitles | أنظر لا يوجد اختلاف بين فقير وغني هاه ؟ |
Yani gerçekten bir fark yok diyorum. | Open Subtitles | أعني أنه لا فارق حقيقي. |
Belimde birazcık bile fark yok. | Open Subtitles | احس ما فيه اي اختلاف في ظهري |