Farzedelim ki bir obje iki şüpheli tarafından paylaşılıyor. | Open Subtitles | لنفرض انها تحفة واحدة مشتركة بين اثنان من المشتبه بهم |
Hayır, ciddiyim. Farzedelim ki "Stece Allen" tarzı bir TV şovundasın. | Open Subtitles | أنا جاد، لنفرض أنكِ في برنامج تلفزيوني مثل (ستيف ألين) |
Farzedelim ki, ben çalışanlarımdan biriyle mutsuzum. | Open Subtitles | ولكن لنفترض أنني لم أكن راضياً عن أحد موظفيّ. |
Farzedelim ki Dmitri'nin kim olduğunu biliyorum... ve Farzedelim ki O, Ivan Yushkin için çalışan bir terörist ve 3 gün önce Baltimore'a geldi... | Open Subtitles | لنفترض أني أعلم من هو ديمتري إرهابي يعمل لدى إيفان ياكوش والذي ظهر في بالتيمور منذ 3 أيام |
Farzedelim ki, doktora gittiniz ve doktor size dedi ki, "Laboratuvar sonuçlarını henüz aldım, kolesterolünüz biraz yüksek." | TED | لنفترض أنك ذهبت للطبيب وقال لك "حصلت على نتائج التحليل ويظهر ارتفاعا في نسبة الكولسترول" |
Ama Farzedelim ki bazı yabancılar bizim bulanık mavi küremizi kozmozda uzaktan sadece 40 yıldan beri değil, yeryüzünün 4.5 milyar yıllık tüm tarihi boyunca seyrediyor olsunlar, | TED | ولكن لنفترض أن كائنات فضائية كانت تراقب من بعيد هذه النقطة الزرقاء الشاحبة في الكون التي تمثل كوكبنا، ليس فقط لمدة أربعين سنة ولكن طوال تاريخ كوكبنا البالغ 4,5 بليون سنة |
Farzedelim ki Angela merdivenlerden kazara düşmüş olsun. | Open Subtitles | لنفترض أن (أنجيلا) قد وقعت من على السلم عرضياً |